28 Nisan 2009 Salı

Tarihte TÜRK Devletlerine Başkentlik Yapmış Şehirler 1 (Abakan-Hakas Cumhuriyeti)

Tarihte TÜRK Devletlerine Başkentlik Yapmış Şehirler 1 (Abakan-Hakas Cumhuriyeti)



Hakas Türklerinin yaşadığı Hakaseli, Kuzey-Batı ve Batı’da Kemerova Bölgesi, Kuzey-Doğu ve Doğu’da Krasnoyarsk Eyaleti, Güney-Batı’da Altay Cumhuriyeti ve Güney-Doğu’da Tıva Cumhuriyeti ile komşudur.

3 Temmuz 1991 tarihinde Hakaseli, Rusya Federasyonu’na bağlı özerk bir bölge olarak Hakas Cumhuriyeti statüsüne kavuşmuştur. 25 Mayıs 1995 tarihinde ise ilk defa Hakas Cumhuriyeti Anayasası kabul edilmiştir.

Dünyadaki tüm Türklerin tarihi beşiği sayılan Altay ve Sayan dağların arasındaki vadide, Sibirya’yı güneyden kuzeye kadar geçen Yenisey nehrinin sol havzasında yaşayan Hakas Türklerinin yurdu olan Hakas Cumhuriyetinin yüzölçümü altmış bir bin dokuz yüz kilometrekaredir. Toplam nüfusu ise beş yüz seksen beş bin kişidir. Hakas Cumhuriyetinin yerlisi olan Hakas Türklerinin yüzde 70’i kırsal kesimlerde yaşamaktadır.
Yirminci yüzyılın başında, yani 1910’da Hakasların toplam nüfusun içerisindeki oranı yüzde 98 iken, Hakaseli’nde 1990’larda Hakas Türklerinin toplam nüfusun içindeki oranı yüzde 11’e yani altmış beş bine kadar düşmüştür. Dünyadaki toplam nüfusları seksen beş bin olan Hakas Türklerinin, kendi yurdu olan Hakas Cumhuriyeti’nde en yoğun olarak yaşadığı bölge ise Askız ve Taştıp bölgeleridir.

Ruslar tarafından bölgeye verilen önemin ve işgal edilişinin nedeni; Hakaseli’nin doğal zenginlikleridir. Yeraltı ve yer üstü doğal kaynaklar açısından çok zengin bir bölge olan Hakaseli’nde zengin altın, kömür, demir cevheri, molibdeniyim, volfram, kobalt, bakır, mermer ve diğer birçok maden yatakları mevcuttur.

Hakaseli’nin esas zenginliği bu toprakların asıl yerlisi olan Hakas Türklerinin özgün kültürü ve zengin tarihine ait maddi ve manevi mirasıdır. Tarihi çok zengin olan Hakaseli topraklarında eski Türk döneminde Kırgız devleti mevcuttu. Hakas ve Güney Sibirya’daki diğer Türk soylu halkların ataları olan Kırgızlar, Orta Asya’da en kadim Türk halklarındandır.

Hakaseli’nin her tarafında balbal, kurgan, yazıt, kaya resimleri ve tapınaklar gibi yerlere rastlamak mümkündür.

Tarihsel anıtların çokluğu ve yoğunluğu sayesinde ise Hakaseli bilim dünyasında Sibirya’daki en önemli yerdir. Nitekim Hakaseli’nde bilinen tarihsel arkeolojik anıtların sayısı otuz binden fazladır.

Çin tarihsel yıllıklarına göre bölgeye milattan önce 201 yılında gelen Hunlar ile birlikte giren Kırgızlar, buradaki İskit kökenli dinlinler ile karışmış ve daha sonra Gyangun-Go veya diğer adıyla Kırgız Devletini kurmuşlardır.

Hakas adı da Kırgız kelimesinin Çince okunuşu olan Hyagaz’dan alınmıştır. 1918 tarihinden itibaren tüm resmi belgelerde halkın ismi olarak, bu ad kullanılmaya başlanmıştır. Daha önce ise Abakan Türkleri, Minusinsk Tatarları, Yenisey Kırgızları olarak bilinen Hakas Türklerinin gerçek adı Kırgız’dır.

Medeniyetin en belirgin göstergelerinden biri olarak kabul edilen eski Türk yazı sistemine sahip olan Kırgız Türkleri, bölgede kendi dönemlerinde dokuz ila on üçüncü yüzyıllar arası en güçlü siyasi oluşumlardan biri olduğundan; tarihçiler arasında bu dönem “Kırgız Üstünlüğü Dönemi” olarak nitelenmektedir.

Güney Sibirya’da milattan önce birinci binyılın sonunda kurulan Yenisey Kırgızlarının devletine ilişkin bilgilere; eski Türk bilginlerinden 1141 ila 1203 yılları arasında yaşayan Nizami Gencevi’nın yazdığı meşhur “İskender Name” adlı eserinde rastlanılmaktadır.

17. yüzyılın başlarında bölgeye gelen işgalci güçlere karşı öz yurdunu ve bağımsızlığını savunan Kırgız Türkleri; silah bakımından ve sayıca Ruslardan bir hayli eksik olmalarına rağmen, vatanlarını Ruslara karşı yaklaşık olarak 150 yıl boyunca yiğitçe savunmuşlardır. Ancak, sonuçta bu savaşın ve daha sonraki tarihsel sürecin içerisinde yıpranan Kırgız yani Hakas Türkleri, mağlup olarak yurtları işgal edilmiştir. Bundan sonra da tarihsel öneme haiz sayısız kurganlar dışarıdan gelen Rus soyguncular tarafından talan edilmiştir.

Günümüzde ise Hakaseli, Rusya Federasyonuna bağlı, yönetim biçimi cumhuriyet olan federe bir devlettir. Kendi anayasa ve devlet armasına sahip olan Hakaseli, Rusya Federasyonu ile yapmış olduğu anlaşma gereğince kendi yetki alanına verilmiş konularda federal mevzuatı ihlal etmemek koşuluyla, bağımsız olarak hareket edebilmektedir.

Hakas Cumhuriyeti’nin başkenti Abakan’dır. Hakas Türkçesinde Ağban, Abağan, Abığan olarak söylenen Abakan sözcüğü; “Ayı kanı” anlamına gelmektedir. Tanınmış Rus bilim adamı Titov’a göre; eskiden Alairt yani Ala Ört adını taşıyan Abakan nehrinin adı, kıyısında yaşayan Aba Han diğer bir deyişle Ayı Kanı adlı bir bahadırın atıyla birlikte bu nehrin sularında boğulmasının anısına halk tarafından verilmiştir.

Abakan kenti, Yenisey ve Abakan nehirlerinin kesiştiği bir yerde kurulmuştur. Bu alanda genişliği yarım kilometre olan Abakan, genişliği bir kilometre olan Yenisey nehriyle birleşmektedir. Asya kıtasının coğrafi olarak tam göbeğinde Hakas- Minsu yani Bengü Su havzası vardır. Bu havzanın en büyük yerleşim yeri de Abakan şehridir. İlk insan yerleşmesinin üç yüz bin yıl önce vuku bulduğu bilim adamlarınca tespit edilen bu topraklarda, şehir uygarlığının ilk ortaya çıkışı konusunda yürütülen bilimsel çalışmanın neticesinde; Güney Sibirya’da kentsel yerleşim tarihinin çok eski dönemlere dayandığı gün ışığına çıkarılmıştır.

Rusya Federasyonu’nun başkenti Moskova’dan dört bin elli dört kilometre uzaklıkta olan Abakan’ın toplam yüzölçümü 113 kilometrekaredir. Günümüzde Hakas Cumhuriyeti’nin başkenti olan Abakan, oldukça gelişmiş sosyo kültürel ve eğitsel bir altyapıya sahip halkın yaşadığı yerdir.

Abakan’da başta Hakas Türklerinin tanınmış Türkoloğu Profesör Nikolai Katanov’un adını taşıyan Hakas Devlet Üniversitesi ve Hakas Devlet Teknik Üniversitesi olmak üzere çok sayıda yüksek öğrenim kuruluşu vardır. Müzeleriyle, kütüphaneleriyle, tiyatrolarıyla ve parklarıyla meşhur olan Abakan kentinde Şamanlık, Hıristiyanlık ve İslamiyet inancına sahip halklar yaşamaktadır. Kentin birkaç yerinde kent mimarisini süsleyen Hakas Türklerinin geleneksel inancı olan Kamlık inancını yansıtan dikilitaş kompleksleri vardır. Yeşilliğin içinde kaybolan bir kent olan Abakan, kültür, bilim ve teknoloji merkezi olarak ta dikkatleri çekmektedir.

KAYNAKÇA
  1. Timur DAVLETOV, Abakan- Asya’nın Ortasında Bir Dağ Çiçeği, Ankara,2006
  2. Timur DAVLETOV, Güney Sibirya Türklügü: Hakas, Tiva ve Altay Türkleri, Genel Bir Bakış, 2005
  3. Timur DAVLETOV, Hakas Türkçesi Edebiyatı Üzerine Genel Bir Bakış, 2004
  4. Timur DAVLETOV, Milliyetçilik Bağlamında Hakas Türklerinin Sosyo-Politik, Ekonomik ve Dilsel Durumu, 2003
  5. Timur DAVLETOV, Hakas Türkleri ve Hakas Eli, 2003
  6. Zeki Velidi TOGAN, Umumî Türk Tarihine Giriş, İstanbul, 1981
  7. İbrahim KAFESOĞLU, Asya Türk devletleri, Ankara,1992
  8. Nadir DEVLET, Çağdaş Türk dünyası, İstanbul, 1989

Hiç yorum yok:

Blog Listem