Arapçaya Türkçeden katkılar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Arapçaya Türkçeden katkılar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

14 Ağustos 2009 Cuma

Ekşi sözlük : enik maddesi [Kaç-enik veya (kaçan-ik) ve enik]


  1. talk arasında kedi - köpek yawrularına verilen, "sempati dolu" ad.

    enilmiş olan...

    (cyrano, 20.01.2000 23:21)
    #89635 !?


  2. kedi-kopek yavrusu.
    mis gibi et suyu bulyon kokan pembe agizlari olan, mikmik diye ses yapan ufacik, yenilesi seyler.
    (partizan, 02.06.2002 16:30)
    #1328488 !?


  3. bizim yörede yavru kedi/köpek belirtmek için kullanılır.
    (baria, 26.02.2003 22:29)
    #2428850 !?


  4. (bkz: yavru kopek)
    (x daemon, 08.03.2003 04:00)
    #2477290 !?


  5. 1 yaşını geçmemiş köpeklerin genel adı
    (sarge, 29.03.2003 15:03)
    #2581276 !?


  6. ayas civarinda kopeklere verilen ad.
    yavrusu icin:
    (bkz: goglez)
    yaygın bir küfür olarak da kullanılır aynı zamanda:
    - vay gavurun eniği.
    (riddevi, 30.07.2004 21:01 ~ 21:06)
    #5205769 !?


  7. (bkz: enük)
    (darbeli matkap, 04.01.2005 11:17)
    #6608142 !?


  8. çocukken ilk olarak ünyede "enük" olarak duyduğum için uzun süre okunuşunun bu şekilde olduğunu sandığım sözcük.
    (demir celik, 26.09.2005 09:22)
    #8260993 !?


  9. arapça'da sikeyim, amına koyim anlamına gelen kelime.
    (ravioli, 26.09.2005 09:24)
    #8260999 !?


    1. without a bark die bi albümü var..başkada bişi bilmiorum....bilen yardım etsin....hatta enik türkiyeye gelsin...
    2. (mini anden, 09.02.2006 13:52)

  • 28 Mayıs 2009 Perşembe

    Süleyman şah Suriyede vefat etti. Kayılar Suriye Arapçasına neler kattı?

    ARAPÇAYA GREN TÜRKÇE KELMELERN ARAPÇA KURALLARLA ÇOKLUK SEKLLER ÜZERNE Zeki KAYMAZ *
    http://www.turkishstudies.net/dergi/cilt1/sayi4/kaymazzeki.pdf
    Özet
    Arapçada çokluk sekilde pek çok Türkçe kelime vardır ve bunlar Arapçanın
    kendi kurallarına göre çokluk sekillerini almıslar ve yeni birer kelime olmuslardır.
    Anahtar Kelimeler: Arapça, Türkçe, Çokluk Sekil.
    Abstract
    In Arabish there are many Turkish words in plural form. Those words are
    new words morfologicaly and meaningly to Arabish rules.
    Key Words: Arabish, Turkish, Plural Form.
    “Bulusat, deyisat, erat, gelirat, gelisat, gidisat” örneklerinde
    oldugu gibi Türkiye Türkçesinde Türkçe kökenli bir adın Arapçanın
    “-at” çokluk ekiyle kullanıldıgı görülür. Her ne kadar bu kelimeler
    için sözlüklerimizde yanlıs sekiller oldugu belirtilmekteyse de tarihî
    metinlerimizde agavat “agalar”, begat “beyler”, ilat “iller”, gibi
    örneklerin oldugunu da görmekteyiz.
    Dilimiz Arapçaya da pek çok kelime vermistir. Bu yazıda
    Arapçaya giren Türkçe kelimelerin ne sekilde çokluk yapıldıgı
    örneklere dayalı olarak gösterilmeye çalısılacaktır. Örneklerde sadece
    Türkçe kelimeler ele alınmıs, Türkçe yoluyla geçen ve bu yüzden
    Türkçe olarak kaydedilen yabancı kaynaklı kelimelerin çokluk
    sekilleri üzerinde durulmamıstır.
    I. Tarihî Olanlar
    agadât ( ): “agalar” < aa “aga”
    aldasât (): “arkadaslar, bir gruba baglı olanlar” <
    yoldas “yoldas”
    * Prof. Dr., Ege Üniversitesi Türk Dünyası Arastırmaları Enstitüsü Ögretim Üyesi
    Arapçaya Giren Türkçe Kelimelerin Arapça Kurallarla Çokluk
    Sekilleri Üzerine
    Turkish Studies / Türkoloji Arastırmaları
    Volume 2/2 Spring 2007
    405
    atlab () : “emirlerin özel alayları” < tolb “dolu, bol,
    grup”
    basavât ( ): “reisler, melikler” < basa “pasa”
    bukac (

    ) : “agzı baglanan, evrak saklama torbaları” <
    bukça “bogça”
    kalâbık (  ) : “samurdan, gösterisli ve yuvarlak baslıklar” <
    kalbak “kalpak”
    keslât ( ) : “askerin kısı geçirdigi yerler” < kısla “kısla”
    sevâsir (   ):“saskınlıklar, hayretler, karısıklıklar”< sevsere
    “sasırmak”
    tukât ( ) : “tuglar” < tuh “tug”
    vucâkât (  
    ): “asker ocakları” < ocak “ocak”
    II. Bugünkü Arapçada
    agavât ( ) : “agalar, efendiler” < aa “aga” (Mısır-Cezayir)
    alâyât () : “alaylar” < alây “alay” (Suriye-Libya-Cezayir)
    amâzek () : “nargilenin marpuçları” < amzek “emzik”
    (Suriye-Lübnan-Ürdün)
    arabanciye (
      ): “arabacılar” < arabanci “arabacı” (Suriye)
    arânik ( ) : “sicil islerinde örnek belgeler” < urnek “örnek”
    (Mısır-Sudan-Cezayir)
    atkum () : “takımlar, takım elbiseler” < takım “takım”
    (Cezayir)
    atrâk () : “Türkler” < turk “Türk” (Cezayir-Mısır vb.)
    avâdi ( ) : “odalar” < oda “oda” (Filistin-Suriye)
    bakârec (
     ) : “kahve kaynatmak için kullanılan küçük
    madeni kaplar” < bakrac “bakraç” (Suriye-Cezayir)
    barâgel ( ) : “bulgur cinsleri” < berol “bulgur” (Suriye)
    barâmik (  ) : “parmaklar” < barmak “parmak” (Mısır)
    basamât (): “parmak basma isleri” < basma “basma” (Mısır-
    Cezayir)
    basânîk – bsânek ( ) : “bas örtüleri” < basnuka “baslık”
    (Suriye)
    basâvât ( ) : “pasalar, vezirler” < bâsâ “pasa” (Mısır-Suriye –
    Lübnan- Ürdün-Cezayir)
    bavâgîz (

     ) : “bogazlar” < bûâz “bogaz” (Cezayir)
    bayât () : “devlet baskanları” bay “bay” (Tunus)
    becâka ( 
    ) : “kundura bıçakları” < beçki “bıçkı” (Cezayir)
    beam () : “inciden yapılma kolyeler” < beme “bogma”
    (Suriye) (Cezayir = buam)
    begât () : “beyler” < beg “bey” (Irak)
    begavât ( ) : “beyler” < beg “bey” ( Suriye)
    Zeki Kaymaz
    Turkish Studies / Türkoloji Arastırmaları
    Volume 2/2 Spring 2007
    406
    bekac – bukâc – bokâc (
    ) : “bohçalar” < bukca-bekce “bohça”
    (Mısır-Sudan-Cezayir-Suriye)
    belekât () : “bölükler” < belog “bölük” (Suriye-Cezayir)
    berâgî – barâgî (  - ) : “matkaplar” < burı “burgu” (Mısır-
    Suriye-Cezayir)
    berglât ( ) : “bulgur taneleri” < berol “bulgur” (Suriye)
    besâmik ( ) : “terlikler, pabuçlar” < basmak (Cezayir)
    beslikât ( ) :“beslikler”(para) < bislik”beslik” (Cezayir)
    beyârek – bayârik ( ) : “bayraklar, sancaklar” < bêrak
    “bayrak” (Suriye-Mısır-Cezayir)
    buriyât ( ) : “borular” < bûri “boru” (Suriye)
    cazmât (
    ) : “çizmeler” < cazme “çizme” (Suriye)
    cgêlât () : “su geçitleri” < cael “çakıl” (Suriye)
    cizâm (
    ) : “çizmeler” < cazma “çizme” (Sudan)
    çakalât (
    ) : “çakallar” < çakal “çakal (Suriye)
    çakmayât ( ) : “kuyumcu isleri” < çakmâye “çakma” (Suriye)
    çatalât () : “çatallar” < çatal “çatal” (Suriye)
    çnâk ( ) : “çanaklar” < çanak “çanak” (Suriye)
    çorât ( ) : “altın veya gümüsle çevrili mendiller” < çorâye
    “çevre” (Suriye)
    çvêvîs (  ) : “çavuslar” < çavîs “çavus” (Suriye)
    daât () : “daglar” < da “dag” (Mısır-Cezayir)
    dakâmîk ( ) : “tokmaklar” < dokmâk “tokmak” (Mısır)
    damârat ( ) : “damarlar” < damar “damar” (Irak)
    denomât ( ) : “dönümler, 78 m²’lik yerler” < denom “dönüm”
    (Suriye)
    Desrât ( ) : “arsız, asırı serbest kadınlar” < desra “tasra”
    (Suriye)
    desûr ( ) : “kasabalar, köyler” < desra “tasra” (Suriye)
    drekât ( ) : “direkler” < drek “direk” (Suriye)
    dvenât ( ) : “eldivenler” < dvêne “eldiven” (Suriye)
    dvêsek ( ) : “dösekler” < dosak – desak “dösek” (Suriye)
    elciye (
    ) : “elçiler” < elci “elçi” (Mısır)
    eldivanât ( ) : “eldivenler” < eldivan “eldiven” (Yemen)
    ençkariye ( 
    ) : “yeniçeriler” < ençkari “yeniçeri” (Suriye)
    erêmgîn ( ) : “armaganlar” < armaan “armagan” (Suriye-
    Lübnan-Ürdün)
    esâtîk-kesâtîk (-) : “saat zincirleri” < köstek “köstek”
    (Mısır)
    gazâleg () : “gözlükler” < gezlog “gözlük” (Suriye)
    geds () : “ burulmus atlar, beygirler” < gdîs “igdis” (Suriye)
    gevêdek ( ) : “sıralar” < gêdek “gedik, sıra” (Suriye)
    gizâm (
    ) : “ayakkabılar” < gezme “çizme” (Mısır)
    havâkîn ( ) : “hakanlar” < âkân “hakan” (Cezayir)
    havâtîn (  ) : “hanımlar, hatunlar” < âtûn “hatun” (Cezayir)
    Arapçaya Giren Türkçe Kelimelerin Arapça Kurallarla Çokluk
    Sekilleri Üzerine
    Turkish Studies / Türkoloji Arastırmaları
    Volume 2/2 Spring 2007
    407
    havâzîk (  ) : “1. direkler, 2. hileler” < hazuk “kazık” (Mısır)
    kabârî ( ) : “köprüler” < kubrî “köprü” (Sudan-Mısır-Cezayir)
    kabdâyât ( ی) : “kabadayılar” < kabaday “kabadayı” (Lübnan)
    kâdunât () : “kadınlar” < kâdûne “kadın” (Suriye)
    kalâtık (  ) : “koltuklar” < kaltok “koltuk” (Suriye)
    kamât ( ) : “kamalar” < kama “kama” (Suriye)
    kamçât () : “kamçılar” < kamçe “kamçı” (Suriye)
    kantarmat ( !) : “kantarmalar” < kantarma (Cezayir)
    karâbîç (
     ) : “kırbaçlar” < kerbaç “kırbaç” (Suriye)
    karakûlât (" ) : “karakollar” < karakûl “karakol” (Cezayir)
    kâtât ( ) : “katlar” < kât “kat” (Suriye)
    kâterciye ( # ج) : “katırcılar” < kâterci “katırcı” (Suriye)
    kavârîg (  ) : “kürekler” < kôrêk “kürek” (Sudan-Mısır)
    kavâvîs (% ی ) : “hapishane kogusları” < kâvûs “kogus”
    (Cezayir)
    kavâyik (   ) : “kayıklar” < kâyik “kayık” (Mısır)
    kavâyîs ( ) : “kayıslar” < kâyis “kayıs” (Mısır-Cezayir)
    kıllkât (  ) : “muhafız birlikleri” < kıllok “kolluk” (Suriye)
    kıslakât (  ) : “kıslalar” < kısla “kısla” (Mısır-Cezayir)
    kıtânât ( ) : “kaytanlar” < kîtân “kaytan” (Suriye)
    kisâl (&) : “kıslalar” < kasla, kusla “kısla” (Cezayir)
    knâkât (  ) : “1. konaklar, 2. önemli insanların konutları”
    < knâk “konak” (Suriye-Cezayir)
    knêdîk (  ) : “1. kundaklar, 2. tüfek kundakları” <
    kendak “kundak” (Suriye)
    kurekât ( ) : “kürekler” < kôrêk “kürek” (Sudan)
    kusâcât ( ج') : “kıskaçlar, penseler” < kusac “kıskaç” (Cezayir)
    sarâgi ( ) : “sergiler” < sargi ~ sarki “sergi” (Mısır)
    secâkât ( 
    ) : “saçaklar, bir seyin kenarları” < secak “saçak”
    (Suriye)
    senêcek (
    ) : “sancaklar” < sencak “sancak” (Suriye-
    Cezayir)
    sereciye (
    ) : “sürücüler” < sereci “sürücü” (Suriye)
    suvvâs (( ش) : “çavuslar” < sâvis “çavus” (Cezayir)
    tatâle () : “tatlılar” < tatli “tatlı” (Suriye)
    tavâbîr-tvêbîr (  ) : “taburlar,saflar, sıralar” < tâbûr “tabur”
    (Suriye-Mısır-Sudan)
    tazâlik ( ل
    ) : “tozluklar” < tuzluk “tozluk” (Cezayir)
    tebâsi () : “tepsiler, siniler” < tebsi “tepsi” (Mısır)
    tobçiye (
     ) : “topçu erleri” < tobçi “topçu” (Suriye-Cezayir)
    turâdât (+) : “tugralar, turalar” < turâ “tugra” (Cezayir)
    tukûm ( ) : “özel amaçlar için kullanılan esyalar toplulugu”
    < takım “takım” (Mısır)
    tukûme ( ) : “takımlar (elbiseler için)” < takem “takım”
    (Suriye-Cezayir)
    Zeki Kaymaz
    Turkish Studies / Türkoloji Arastırmaları
    Volume 2/2 Spring 2007
    408
    tvâb ( ) : “toplar” < tôb “top” (Suriye)
    tvâh ( ) : “tuglar” < to “tug” (Suriye)
    urât ( ) : “taburlar, askeri birlikler” < urta “orta” (Mısır-
    Cezayir)
    uvâd-ivâd ( ) : “odalar” < oda-uda “oda” (Mısır-Suriye-Sudan)
    vitâkât () : “çadırlar, otaklar” < vitâk “otak” (Cezayir)
    yâkât ( ی) : “yakalar” < yâka “yaka” (Cezayir)
    vucakat ( ج) : “ocaklar” < vucak, ucak “ocak” (Cezayir)
    yalamik (, ی) : “yelmeler, elbiseler” < yalmak “bir çesit elbise”
    (Cezayir)
    Sonuç
    ncelememize söz konusu olan 102 kelimenin 43’ü +ât
    ekiyle, 6’sı çokluk eki olmamakla birlikte +iye ile çokluk yapılmıstır.
    Kalanları ise mükesser cem’ vezinleri ile çokluk hale getirilmistir.
    Bunlar fevâ’îl(14), fevâ’il(15), fu’ûl(4), fu’âl(3), fi’âl(6), efâ’îl(2), ef’â(1),
    ef’ul(1) vezinleridir. Ayrıca 7 kelime de fe’âlî gibi duymaya dayanan
    vezinle çokluk yapılmıstır. Arapçadaki Türkçe kelimelerin degisik bir
    yansıması olan bu örneklerde yapısal degisiklikler görüldügü gibi
    anlam degismeleri de görülmektedir. Günümüz Arapçasında
    yukarıdaki kelimelerden baska örnekler bulunacagı da açıktır.
    Arapçadaki bu Türkçe kelime hazinesi çesitli yönlerden incelenmeyi
    beklemektedir.
    Kaynakça
    Ates, Ahmed, “Arapça Yazı Dilinde Türkçe Kelimeler (X.Yüzyıla
    Kadar)”, Resit Rahmeti Arat çin, TKAE. Yay. ,
    Ankara 1966, ss. 26-31.
    Ates, Ahmed, “Arapça Yazı Dilinde Türkçe Kelimeler Üzerine Bir
    Deneme II, (XI. Yüzyıldan Bugüne Kadar)” Türk
    Kültürü Arastırmaları, Yıl II. , Sayı 1-2, Ankara 1965,
    ss. 5-25.
    Aytaç, Bedrettin. Arap Lehçelerindeki Türkçe Kelimeler, Türk Dünyası
    Arastırmaları Vakfı Yayınları, stanbul 1994.
    Cheneb, Mohammed Ben, “Cezayir Konusma Dilinde Muhafaza
    Edilen Türkçe ve (Türkçe Aracılıgı le Gelen) Farsça
    Kelimeler”, (Çeviren : Ahmed Ates), TDAY-Belleten
    1966, s.157-213.
    Duhman, Muhammed Ahmed, Dictionary of Historical Mamluk’s
    Words and Expressions, Dar al-Fikr, Damaskus-
    Syria 1990.
    Arapçaya Giren Türkçe Kelimelerin Arapça Kurallarla Çokluk
    Sekilleri Üzerine
    Turkish Studies / Türkoloji Arastırmaları
    Volume 2/2 Spring 2007
    409
    Halasi-Kun, T. The Ottoman Elements in the Syrian Dialects II,
    Archivum Ottomanicum, Tomus V, Anno 1973.
    Mütevelli, Ahmet Fuat. “Arap Halk Dilinde Türkçe Kelimeler”, Türk
    Halk Edebiyatında ve Folklorunda Yeni Görüsler II,
    Konya Kültür ve Turizm Dernegi Yayınları, Konya
    1985.

    Blog Listem