Siyaset ve İş Dünyasından Hulki Alisbah Geçti... |
Cemal KALYONCU 19 yaşında Mülkiye’den mezun oldu. Kaymakamlıkla başladığı devlet görevini İller Bankası Genel Müdürü olarak tamamladı. 1949'da Koç Grubu'na katıldı. Hep perde arkasında kaldı. Grubun holding olma sürecinde en önemli adımları attı. Akbank, Ak Sigorta, Doğuş Holding ve Santral Mensucat’ta da görev yaptı Alisbah, “Her sevdiğiniz insanın ölümüyle sizden de bir şeyler kopup kayboluyor!" Sözün sahibi Vehbi Koç. Koç'un, 1 Mayıs 1985 tarihinde vefat eden 40 yıllık dostu ve iş arkadaşı İsmail Hulki Alisbah için üzüntülerini bu sözlerle dile getirdiğini aktarıyor Can Kıraç, 'Anılarımla Patronum Vehbi Koç' kitabında.Gerçekten de Hulki Alisbah, çok uzun yıllar Vehbi Koç ve Koç Holding'e; onun öncesinde, 27 yıl boyunca da devlete hizmet etmiş birisiydi. Vehbi Koç, Alisbah'la ilgili sözlerinin devamında, "İşinde dikkatli, etraflı düşünmesini bilen, çalışkan ve verimli, örnek idarecilerden biriydi. Engin tecrübesi ve olgun şahsiyeti ile yanımda bulunması, benim için büyük bir kazançtı. Giriştiğim bütün önemli işlerde Hulki Alisbah'ın fikrini aldım ve tavsiyelerine uydum" demektedir. 1985'te, 82 yaşında hayata gözlerini yumdu Hulki Alisbah. Ailesi ölümünden sonra herhangi bir panik yaşamasın diye, yapılması gerekenleri sırası ile bir deftere kaydetmişti. 'Bir Ölüm Sonrası'nı, önce eşi İffet Hanım'a hitaben yazmayı planlamıştı. Ancak eşinin okumaya dayanamayacağını düşünerek, bir tür vasiyet anlamı taşıyan bu notları kızı Aysın için kaleme aldı. Alisbah, sağlığında kızına defteri dikkatle okumasını tembihlemiş; 'Ben öldükten sonra okursan, sormak istediklerini soramazsın' demişti. Aysın, notları eline aldığında şok olmuştu. Hulki Alisbah herşeyi, hatta ölüm ilanını bile kaleme almıştı. Zaten notları kızına verdikten sonra ancak bir yıl yaşayabildi. Öldüğünde haber verilmesini istediği isimleri, bunlara ait telefon numaralarını belirtmişti. Bir de isteği vardı kızından:” 'eğer mevsim kışsa öğle namazı, yazsa ikindi namazı ile kaldırılsın cenaze. İnsanları öğle vakti yaz sıcağında camiye toplamayın." Hulki Alisbah, Koç Holding'e 1949 yılının sonunda katıldı. Vehbi Koç, Hulki Alisbah'la, 1942-47 yılları arasındaki Sümerbank Genel Müdürlüğü döneminde tanışmıştı. O tarihlerde CHP Divanı'nda görevli olan Vehbi Koç'un, parti ilgili kurullarına sunmak üzere hazırladığı raporları tartışıp fikir sorduğu iki üç kişiden biriydi Alisbah. Hulki Alisbah, 1942 yılında Toprak Mahsulleri Ofisi Umum Müdür Muavinliği’nin ardından, Sümerbank'a genel müdür oldu. 1947’de çok yakın arkadaşı, Rize milletvekili, Ekonomi Bakanı Tahsin Bekir Balta ile anlaşmazlığa düştü ve görevinden istifa etti. İstifanın sebebi Sümerbank’a uygulanan siyasi baskılardı. KOÇ'A ÖNCE HAYIR DEDİ Çok beğendiği ve 'günün birinde çocuklarımı oturtmak isterim' dediği Adalar'da, kayınpederi ile birlikte tuttuğu konağa yerleşmek üzere İstanbul'a doğru yola çıkmak için Ankara Garı'na gelir Hulki Alisbah. Bütün Sümerbank Ankara camiası da onları geçirmek için Ankara Garı'ndadır. Bunlar arasında istifasına neden olan Tahsin Bekir Balta’da vardır. Hatta birlikte Vagon Restaurant’ta oturup rakı içerler. İşini ve dostluklarını bu kadar net çizgilerle birbirinden ayırmıştı Alisbah. Alisbah, 31 Temmuz 1947 tarihinde bu sefer İller Bankası Genel Müdürlüğü'ne tayin edildi. Koçzade Vehbi de, Hulki Alisbah'a ilk iş teklifini bu dönemde yaptı; pozisyon, Koç Ticaret Anonim Şirketi Genel Müdürlüğü'dür. Fakat Alisbah'ın bu teklife yanıtı olumsuzdu. Bir süre daha kamuda çalışmaya niyetlidir. Bu sırada Türk Belediyecilik Derneği Genel Sekreterliği de yapan Alisbah, İller Bankası'nda da yine bir başka bakanla, bu sefer Gümrük ve Tekel ile İçişleri Bakanlığı yapmış Emin Erişgil ile anlaşmazlığa düşer. Sonrasında beklenen gelişme olur ve istifa eder. Sebep, Sümerbank'takiyle benzerdir: siyasi baskı. O sırada Demokrat Parti Genel Başkanı olan Celal Bayar'dan, DP'de delegelik teklifi alan Alisbah, politika konusunda daha önceki düşünceleri değişmediğinden, Bayar'ın bu teklifini de geri çevirir. İsmail Hulki Alisbah'ın İller Bankası'ndan istifası, üzerine Vehbi Koç, "Bak, iki senedir bekliyorum" diyerek, iş teklifini yineler. Akbank'ın sahibi Nuri Has'tan, Akbank Genel Müdürlüğü teklifi de alan Hulki Alisbah, eşinin Adana'ya gitmek istememesi üzerine, bu kez Vehbi Koç'a 'evet' cevabını verir. Alisbah artık, Ankara'da bulunan Koç Ticaret Türk Anonim Şirketi'nin Genel Müdürüdür. Koç Grubu'nun 'beyin takımı' içerisinde, Fazıl Öziş, Bernar Nahum, Ziya Bengü, Muhterem Kolay, İsrail Menase, İsak de Eskenaziz gibi isimlerle birlikte yerini alır. Tarih, 3 Kasım 1949'dur. Şirket merkezi 1958 yılında İstanbul'a taşınınca, Alisbah da ailesiyle birlikte İstanbul'a yerleşir. İş alanlarının genişleyerek bir çok yeni şirketin kurulmasının yanı sıra, 20 Kasım 1963 tarihinde faaliyete geçen Koç Holding'in ilk kuruluş projesini hazırlayan, projeye son şeklini veren de yine o olur. Holdingleşmenin tamamlanmasının ardından bir süre Koç Holding Genel Koordinatörülüğü'nü üstlenen Alisbah, 1968 yılında yerini Rahmi Koç'a devrederek, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı'na geçer. Bu tarihten sonra, bizzat kurulmalarında rol oynadığı şirketlerin bazılarında yönetim kurulu başkanı veya üye olarak Koç Holding'le ilişkisini sürdüren Alisbah, Vehbi Koç Vakfı ile Türk Eğitim Vakfı’nın kuruluşunda bizzat çalışır. Koç Holding'le irtibatını hiç bir zaman koparmamakla birlikte, Hulki Alisbah, aktif görevden ayrıldıktan sonra Sabancı Grubu'nun Akbank ve Ak Sigorta; Şahenkler'in de Doğuş Holding'inde İdare Meclisi üyeliklerinde bulunur. Alisbah ayrıca, 1973 sonlarından ölüm tarihi olan 1 Mayıs 1985'e kadar da, kuruluş esas mukavelesini hazırladığı, çok yakın dostları olan Fuat ve Refik Bezmen'e ait Santral Holding'in yönetim kurulunda, aile dışı yegâne üyedir. TÜM SEFERLER İPTAL Peki, 1951 ve 1953 arasında iki dönem Mülkiyeliler Birliği Yönetim Kurulu Başkanlığı yapan; Karaköy Rotary Kulübü Kurucu Üyesi ve 1970-71 döneminde kulüp başkanlığı görevlerinde bulunmuş Hulki Alisbah, aslında kimdi? Uzun yıllar Türkiye'nin bir numaralı özel sektör kurumu olan Koç Holding'te ikinci adamlığa kadar yükselmiş Alisbah, nasıl bir aileden gelmekteydi? Babası, dedeleri Osmanlı zamanında neler yapmışlardı? 19 Temmuz 1903 tarihinde Sivas'ta dünyaya gelen İsmail Hulki Alisbah, 1908 yılında II. Meşrutiyet sonrası kurulan ilk Meclisi Mebusan'da Sivas Milletvekili olarak yer almış Avukat Ahmet Şükrü Efendi'nin oğludur. Şükrü Efendi'nin babası, yani Hulki Alisbah'ın büyükbabası, Silistreli Kavaf Sabri Efendi'dir. Ahmet Şükrü Efendi'nin dışında İsmail Hakkı ve Mustafa Hamdi adında iki çocuğu daha bulunan Kavaf Sabri Efendi'nin babası ise Ali Sipahioğlu'dur. Sipahioğlu, çevresinde İsmail Efendi olarak tanınmış birisidir; Alisbah soyadı da buradan gelmektedir. Ali Sipahioğulları olarak tanınan sülale, Ali Sipahioğlu'nun birleşiminden ortaya çıkan Alisbah'ı soyadı olarak almıştır. Hulki Alisbah'ın babası Ahmet Şükrü Efendi, İttihat Terakki yanlısıdır; dolayısıyla saraya muhalif bir çizgidedir. Bu nedenle, oğlu İsmail Hulki Alisbah henüz 11 yaşlarındayken, baba Ahmet Şükrü, arkadaşları ile birlikte Mısır'a kaçar. Bu kaçıştan, ailesinin bile haberi yoktur. Geride kalan eşi Fethiye ve tek çocuğu İsmail Hulki, Ahmet Şükrü'nün kaçtığını, arkadaşlarından öğrenecektir. Hulki ve annesi Fethiye Hanım, İstanbul'da yapayalnız, bir başlarına kalırlar. Mısır’a gitme teşebbüsleri, Birinci Dünya Savaşı’nın başlaması ile imkansızlaşır. Savaş, 1918 yılında sona erer ve Ahmet Şükrü Efendi ile birlikte Mısır'a kaçan arkadaşları ülkeye dönerler. Ama Ahmet Şükrü aralarında yoktur; baba Alisbah, Mısır'a gittikten iki yıl sonra ölmüştür. Hulki Alisbah'ın babası hakkında edinebildiği son bilgi bu olur. Fethiye Hanım oğlu İsmail Hulki ile yaşam mücadelesine girişir. Hulki Alisbah'ın akrabaları da vardır; ama o ve annesi Fethiye Hanım, ailesinden kalan bir şeyleri satarak geçinirler ilk başlarda. İlkokuldan sonra, bir akrabasının da önerisiyle Vefa Lisesi'ne girdiğinde ise yıl 1915'tir. Savaş yılları, yokluk ve yoksulluk, Osmanlı coğrafyasında alışılmış bir durumdur o zamanlar. Alisbah girdiği zaman henüz Cağaloğlu'nda olan Vefa Lisesi, ancak 1916 yılında Vefa'ya taşınır. Suat Hayri Ürgüplü'nün de babası olan Şeyhülislam Hayrı Efendi'nin teşviki ile İstanbul/Fatih'te Feyzullah Efendi Medresesi içinde bir kütüphane kurmuş Ali Emiri Efendi'nin Millet Kütüphanesi'nde iş bulur; daha doğrusu iş teklifi alır. 1 9 YAŞINDA MÜLKİYE’Yİ BİTİRDİ Ali Emiri Efendi, o tarihlerde henüz tasnif edilmemiş 30 bin civarında kitabın tasnif, numaralandırma ve raflara yerleştirilmesi için, tatil günlerinde sürekli kütüphaneye gelip kitap okuyan Vefa Lisesi öğrencisi İsmail Hulki'den yardım ister. İki buçuk ay gibi kısa bir sürede tamamlanan bu işlemlerden sonra Ali Emiri Efendi, Osmanlı Tarihi ve Edebiyat Mecmuası adıyla bir de dergi yayınlamaya başlayacak; Hulki Alisbah da, ayda bir çıkan derginin basım işlerinde çalışacaktır. Alisbah bu sayede yalnızca harçlığını çıkarmakla kalmaz; Yahya Kemal gibi dönemin meşhur şair ve edebiyatçılarının pek çoğunu da bu kütüphanede görüp tanır. Matematiğe yatkın bir zekâya sahip olan Alisbah, mühendis olmayı arzu etmektedir. Vefa Lisesi'nin dokuzuncu sınıfını bitirdiği yıl olan 1919'da, savaş sonrası şartlar nedeniyle öğrenci kıtlığı çekildiği için, kimi üniversiteler lise mezuniyeti aramaksızın giriş imtihanı açar. Mektebi Mülkiyeyi Şahane, yani Mülkiye de bunlardan biridir. Hulki Alisbah ve bir grup arkadaşı, o zaman İstanbul'da bulunan ve sadece yatılı öğrenci kabul eden Mülkiye'nin imtihanına girerler. Alisbah imtihanı birincilikle kazanmıştır. 1922’de, 19 yaşında üniversiteden mezun olur. Devletin yegane iş kapısı olduğu o yıllarda Bursa'nın Orhangazi İlçesi'ne bağlı Cedit, yeni adıyla Yeniköy Nahiye Müdürlüğü görevine getirilir. Bu, onun Anadolu'ya ilk çıkışıdır. 1000 kuruş maaşla çalışma hayatına atılan Alisbah, önceleri biraz tereddütle karşılanır. Öyle ya; bu yaşta bir müdür, ancak "torpilli birisidir!" Onbeş ay görevde kaldığı Yeniköy’de stajını tamamlamıştır artık. Hulki Alisbah, buradan yine Bursa - Mudanya'ya bağlı Tirilye, bugünkü adıyla Zeytinbağı Kaymakamlığı'na tayin edilir. Tarih, 12 Mart 1924'tür. Alisbah, bu yaşta bir kaymakam olarak, yeni görev yerinde de şüpheleri üzerine çeker: "Arkasında mutlaka birileri vardır." Aysın Alisbah anlatıyor: "Mesela Tirilye'de seçim var. O zaman seçmeni de seçiyorlar; 21 yaşında olmak lazım, fakat babam 21'den küçük. Herkes oy kullanıyor; babam kullanamıyor. Soruyorlar 'Siz niye oy kullanmadınız?' diye. 'Ben devlet memuruyum, doğru olmaz oy kullanmam' cevabını veriyor. 'Benim yaşım tutmuyor demeye utanmıştım' derdi." Nihayet bir süre sonra Mülkiye diploması Vilayet'e ulaşır da, Mülkiye mezunu olan Alisbah'ın üzerindeki 'torpillidir' şüpheleri biraz olsun dağılır: Dokuz ay süreyle görev yaptığı Tirilye'de, Alisbah, bir ziyareti vesilesiyle Atatürk ve Latife Hanım'la da tanışır "Atatürk'ün Mudanya'ya geleceğini duyuyorlar ve herkes onu karşılamaya gitmek istiyor. Babam da Tirilye'yi bırakmak istemiyor ve Mudanya'ya gitmiyor. Sonra birdenbire babama haber geliyor, 'Atatürk, Latife Hanım'la beraber Tirilye'ye geliyor' diye. Atatürk geliyor, babama diyor ki: 'Siz benim geleceğimi bilmiyor muydunuz?' Babam da, 'Evet biliyordum' diyor. 'Sizi karşılamaya gelmedim, çünkü burayı yalnız bırakamadım. Ayrıca buranın çok önemli bir merkez olduğunu bildiğimden, buraya uğrayacağınızı tahmin etmiştim' diyor. Babam oradaki okul için, Fransızca'dan şarkı tercüme ediyor. Atatürk masasının üzerinde bunu görünce, 'Nedir' diye soruyor; babam da anlatıyor. Atatürk 'Kutlarım' diyor. Yıllar sonra Atatürk'le karşılaştıkları zaman, Atatürk 'Siz burada mısınız' diyerek yine hatırlıyor.” Alisbah, bu ilk görev yerlerine olan şükranlarını, daha sonra İller Bankası Genel Müdürlüğü döneminde Zeytinbağı'na su ve elektrik getirmekle; Koç Grubu'nda iken de KAV ile Döktaş'ın Orhangazi'de kurulmalarını teşvik etmekle ödediğine inanmaktaydı. DP'YE HAYIR DEMENİN SAKINCALARI Sonrasında Hulki Alisbah, birdenbire fikir değiştirir ve hayatını kaymakam veya vali olarak devam ettiremeyeceğini, ettirmek istemeyeceğini düşünerek, Maliye Bakanlığı Müfettiş Muavinliği İmtihanı'na girer. 11 Aralık 1924 tarihinde de, yeni kurulmakta olan Sayıştay (Divan-ı Muhasebat) Murakıp Muavini olarak tayin edilir. Yine, Sayıştay'ın Avrupa'ya tetkik için gönderdiği heyette yer alan Hulki Alisbah, 1928 yılında da, üç yıl boyunca görev yapacağı Devlet Demiryolları Muhasebat Dairesi Müfettişliği'ne tayin edilir. Daha sonra sırasıyla Hazine ve Muhasebe Baş Murakıplığı ve 1931 yılında da, Ziraat Bankası'nda Umum Muamelat Müdür Muavinliğiyle Ticari Krediler Müdürlüğü ve Genel Müdür Yardımcılığı görevlerini yürütür. Burada bankacılık dersleri de veren Alisbah, 1941 yılında, Toprak Mahsulleri Ofisi Müdür Muavini oluncaya kadar Ziraat Bankası'nda çalışır. 1942 ise Vehbi Koç'la ilk tanışacağı yer olan Sümerbank Genel Müdürlüğü'ne başladığı yıl olacaktır. İsmail Hulki Alisbah, 29 Mayıs 1937 tarihinde ikinci evliliğini gerçekleştirir. İlk evliliğini, 1929'da Meliha hanımla yapan ve 1934 yılına kadar süren bu evlilikten, bugün İş Bankası'ndan emekli Güler Berkin (Güler Hanım'ın oğlu Emre Berkin, Microsoft Ortadoğu Genel Müdürü'dür) adlı bir kızı olan Hulki Alisbah, ikinci kez, o tarihlerde Ziraat Bankası'na henüz girmiş 17 yaşında genç ve güzel bir hanımla, Emine İffet Arda ile evlenir. Nimet-Hayri Arda'nın dört çocuğundan biri olan Emine İffet ile Hulki Alisbah çiftinin, bu evlilikten, en büyükleri Mobil Türk'te genel müdür sekreterliğinden emekli olan Aysın Alisbah Öktem (Eşi Bülent Öktem de Mobil Türk AŞ'de halkla ilişkiler müdürüydü), Erol Argun'la evli Sümer Argun ve Emel Alisbah adında üç kızı daha doğar. (Emel Alisbah'ın oğlu Hulki Okan Tabak ise Robert Kolej'den sonra Koç Üniversitesi'ni bitirmiş ve şimdilerde İş Risk Sermayesi Yatırım Ortaklığı A.Ş.'de uzman olarak çalışmaktadır: 1949 yılında Hulki Alisbah Koç Grubu'na dahil olup hayatına yeni bir yön verirken, Türkiye'de de, bu tarihten bir kaç yıl önce Demokrat Parti adıyla yeni bir parti kurulmuştu. Demokrat Parti, kuruluşundan bir süre sonra, deyim yerindeyse siyaset sahnesine 'fırtına' gibi girecekti. 50 ve 54'te yapılan seçimler kazanılmış; 1957 seçimleri de DP lehine sonuçlanmıştı. İşte sözkonusu 1957 seçimleri, Hulki Alisbah ve ailesi için ayrı bir öneme sahiptir. Çünkü 57 seçimlerinde bizzat Adnan Menderes, Koç'un bu önemli adamı Alisbah'a, milletvekili adayı olması için teklifte bulunmuştur. Hulki Alisbah'a önce Ankara'dan kontenjan adayı olarak teklif götürülür. Fakat Alisbah Ankara'yı değil, atayurdu Sivas’tan milletvekili olmayı ister. Seçimler yapılır; herkes radyo başında, sonuçları beklemektedir. Hulki Alisbah da seçim sonuçlarını İstanbul'da, radyodan dinlemektedir: "Babam biraz bekledi, sonra, 'Ben yatayım da sonuçları alınca haber verirsiniz' dedi. Hiç birimiz istemiyoruz babamın politikaya girmesini. Bakan olmuş, başbakan olmuş, bizim için önemli değil yani. Demek ki belli olmuş Sivas'ta DP'nin kazanamayacağı, evde öyle bir sevinçle bağrışmışız ki, bir ara kapı aralandı, babam şöyle bir baktı, 'Anladım anladım. Hadi iyi geceler' dedi. Politik hayatı da böylece başlamadan bitmiş oldu." 57 seçimlerinde Meclis'e Hulki Alisbah'sız giren Demokrat Parti, 1960 yılında 27 Mayıs darbesine maruz kalacaktır: "Babam o sırada DP'nin yaptığı şeyleri o kadar tenkit ediyordu ki, ihtilâli hep beraber, büyük bir coşku ile karşıladık. Ben ihtilâl zamanı Paris'teydim. Gerçi hiç Fransızca bilmiyordum ama o dönemde Le Monde gazetesi, bir ay önceden ihtilâl olacağını yazmıştı; onu biliyorum bak. Telefon edip, 'Le Monde'da yazıyor; yakında Türkiye'de ihtilal olacak' diyorum. Türkiye'de, iktidar dahil olmak üzere kimsenin haberi yok bundan!.." İşte böyle... İsmail Hulki Alisbah, 1 Mayıs 1985 tarihinde, 82 yaşında, ardında böylesi hatıralar bırakarak yaşama veda ederken, başta iş arkadaşları olmak üzere tüm Türkiye'nin özlemle andığı bir isim olmuştu çoktan... |
1 yorum:
Şu anda Turizm bakanlığı tarihi çalışırken danışma kurullarından birine başkanlık yapan kişi olarak yaptığım aramada sayfanızdaki bilgileri gördüm. Allah rahmet eylesin.
Yorum Gönder