14 Ağustos 2009 Cuma

Ekşi sözlük : enik maddesi [Kaç-enik veya (kaçan-ik) ve enik]


  1. talk arasında kedi - köpek yawrularına verilen, "sempati dolu" ad.

    enilmiş olan...

    (cyrano, 20.01.2000 23:21)
    #89635 !?


  2. kedi-kopek yavrusu.
    mis gibi et suyu bulyon kokan pembe agizlari olan, mikmik diye ses yapan ufacik, yenilesi seyler.
    (partizan, 02.06.2002 16:30)
    #1328488 !?


  3. bizim yörede yavru kedi/köpek belirtmek için kullanılır.
    (baria, 26.02.2003 22:29)
    #2428850 !?


  4. (bkz: yavru kopek)
    (x daemon, 08.03.2003 04:00)
    #2477290 !?


  5. 1 yaşını geçmemiş köpeklerin genel adı
    (sarge, 29.03.2003 15:03)
    #2581276 !?


  6. ayas civarinda kopeklere verilen ad.
    yavrusu icin:
    (bkz: goglez)
    yaygın bir küfür olarak da kullanılır aynı zamanda:
    - vay gavurun eniği.
    (riddevi, 30.07.2004 21:01 ~ 21:06)
    #5205769 !?


  7. (bkz: enük)
    (darbeli matkap, 04.01.2005 11:17)
    #6608142 !?


  8. çocukken ilk olarak ünyede "enük" olarak duyduğum için uzun süre okunuşunun bu şekilde olduğunu sandığım sözcük.
    (demir celik, 26.09.2005 09:22)
    #8260993 !?


  9. arapça'da sikeyim, amına koyim anlamına gelen kelime.
    (ravioli, 26.09.2005 09:24)
    #8260999 !?


    1. without a bark die bi albümü var..başkada bişi bilmiorum....bilen yardım etsin....hatta enik türkiyeye gelsin...
    2. (mini anden, 09.02.2006 13:52)

  • yörük yürük üzerine kaçanik veya kaçenik ve yer adlarının değişritilmesi merzifon da urumcuk tamamen türk köyü onu da değiştirdiler.

    Kaç yerin ismi değiştirildi?
    Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Bitlis ziyaretinde Güroymak ilçesinin eski adı 'Norşin'i kullanması; Türkiye'de ismi değiştirilen il, ilçe, köy, dere, çay, nehir isimlerini yeniden gündeme taşıdı.
    Yazı Boyutu 10 12 14 16
    Yapılan araştırmalara göre, Türkiye'de yaklaşık 28 bin kadar yerleşim adı değiştirildi. Bunların 12 binden fazlasını köy adları oluşturuyor. Adı değiştirilen köyler ülke geneline yayılırken; daha çok Doğu Karadeniz ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yoğunlaşıyor.

    Türkiye'deki yer adları doğal, sosyal ve kültürel ortamdan etkileniyor. Köy adlarını, Türkçe olanlar ve olmayanlar şeklinde iki gruba ayırmak mümkün. Bu isimlerin önemli bir kısmı 1940 yılından günümüze geçen süreçte değiştirilerek yeni isimler verildi. Bu değiştirme işlemleri hem Türkçe köy adlarında hem de Türkçe olmayanlarda yapıldı.

    İsimleri değiştirilen köyler tüm yurda yayılmış olsa da Doğu Karadeniz ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde belirgin bir yoğunlaşma söz konusu. Köylerin yeni isimleri henüz halk tarafından tümüyle benimsenmiş değil. Özellikle orta yaştakiler ile yaşlılar hâlâ eski isimleri kullanmayı tercih ediyor.

    Fırat Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Harun Tuncel'in, üniversitenin 'Sosyal Bilimler Dergisi'nde 2000 yılında yayımlanan 'Türkiye'de İsmi Değiştirilen Köyler' başlıklı yazısı, son 50 yılda yapılan değişikliklere ışık tutuyor. 1949 yılında yürürlüğe giren İl İdaresi Kanunu'nun verdiği yasal dayanakla 1957'de kurulan 'Ad Değiştirme İhtisas Komisyonu', 1957 ile 1978 arasında 75 bin civarında yerleşim yeri adını inceleyip 28 bin kadarının ismini değiştirdi. 1965-1970 ve 1975- 1976 arasında doğal yer adlarıyla da ilgilenen komisyon, bunların ise yaklaşık 2 binini değiştirdi.

    İçişleri Bakanlığı'nın 1982 yılında yayınladığı 'Köylerimiz' adlı çalışmada 1981 yılına kadar yapılmış olan köy adı değişikliklerinin, ilçeler esas alınarak miktarları tespit edildi. Çalışmanın bu aşamasında 11 bin 931 adı değiştirilen köy listelendi. Bakanlığın arşiv kayıtları incelenerek 1981 yılı sonrasında isim değişikliği yapılan köylerin bir listesi de çıkarıldı. Arşiv çalışmasına göre 1981 yılı sonrasında 280 tane daha köy adı değiştirildi.

    TÜRKÇE DAHİ OLSA DEĞİŞTİRİLDİ

    Türkiye'de ismi değiştirilen köylerin sayısı 12 binden fazla, bir başka ifadeyle köylerin yüzde 35'inin ismi değiştirildi. İsim değiştirme işlemleri yapılırken en çok dikkat edilen özellik, Türkçe olmayan yahut olmadığı düşünülenler ile karışıklığa sebep olan isimlerin öncelikle ele alınması ve değiştirilmesi oldu.

    Doç. Dr. Harun Tuncel'in yazısına göre, birbirlerine yakın mekânlarda bulunan ama aynı adı taşıyan köylerin isimleri de karışıklığa meydan vermemek amacıyla değiştirildi. Aptaldam, Aşıran, Atkafası, Cadı, Çakal, Çürük, Deliler, Domuzağı, Dönek, Haraççı, Hırsızpınar, Hıyar, Kaltaklı, Kansız, Karabelalı, Keçi, Kıllı, Komik, Kötüköy, Kuduzlar, Sinir, Şeytanabat, Zurna gibi anlamları güzel çağrışımlar uyandırmayan, insanları utandıran, gururunu incitici, yahut alay edilmesine fırsat tanıyan kelimelerden oluşan isimler Türkçe dahi olsalar değiştirildi.

    Bazı isim değişiklikleri ise mevcut adın yazı diline dönüştürülme çabasıyla sadece bir-iki harf farklılığından ibaret. Şıh kelimesi içerenler şeyh, viranlar ören, ağlar ak, yörükler yürük haline dönüştürüldü. Bunun dışında Kürt, Gürcü, Tatar, Çerkez, Laz, Arap, muhacir gibi kelimeler içeren köy isimleri de bulundukları ortamda bölücülüğe meydan vermemek amacıyla değiştirildi.

    Artvin'de köy isimlerinin değiştirilmesi ise çok daha önce 1925 yılında yapıldı. Karadeniz Bölgesi'nde en çok dikkati çeken özellik Trabzon ile Rize arasında kalan alandaki yoğunlaşma. Trabzon ve Rize'de toplam 495 köyün ismi değiştirildi. Bunların 20 tanesi Türkçe, diğerleri Rumca, Lazca, Ermenice, Gürcüce oldukları için değiştirildi.
    Diğer yoğunlaşma alanları olarak dikkati çeken Samsun, Kastamonu ve Sakarya çevresinde de ağırlıklı olarak Türkçe isimlerin harf değişiklikleri şeklinde yenileştirmeler söz konusu.

    DOĞU'DA ERMENİ, KÜRTÇE VE ARAPÇA İSİMLER DEĞİŞTİRİLDİ

    Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da ise Karadeniz Bölgesi'nde olduğu gibi değiştirilen Türkçe köy adları bulunuyor. Fakat çoğunlukla isimler Ermenice, Kürtçe veya Arapça kökenli oldukları için değiştirildi. Doç. Dr. Harun Tuncel, Anadolu'daki inceleme gezileri ve çeşitli çalışmalar sırasında konuya ilişkin olarak yaptıkları soruşturmalar, inceleme ve gözlemlerin, bu isim değişikliklerinin çoğu yerde henüz tümüyle halk tarafından benimsenmiş ve kullanılır olmadığını gösterdiğini belirtiyor.

    Özellikle orta yaşlı ve yaşlı olanların hâlâ yerleşim yerlerini eski ismiyle andıklarına dikkat çeken Tuncel, daha çok gençlerin ve çocukların yeni isimleri öncelikli olarak bilip kullandığını ifade ediyor. Bu durumun, yeni isimlerin kullanımının tümüyle yerleşmesi için yeterli sürenin geçmediğini gösterdiğini anlatan Tuncel, eski isimlerin toplumsal hafızadan tümüyle silinmediğine işaret ediyor.

    Konunun, halkın ev içinde kullandığı dil, yerel ağız, lehçe ve vurgu özellikleriyle de alakalı olduğuna dikkat çeken Tuncel, şunları ifade etti: "Ancak tüm ülkede yaygın olarak dikkati çeken özellik ise artık yeni isimlerin de bilinir oluşudur. Bunda okuldaki eğitim sırasında, tapu ve nüfus işlemleri gibi çeşitli resmi işlerde yeni isimlerin kullanılmasının da payının olduğu göz ardı edilmemelidir. Ancak eski isimlerin uzunca bir süre daha kullanılmaya devam edeceği kesin görünmektedir. Türkçe olmasına rağmen yazı diline uygun hale getirmek amacıyla yapılan, özellikle birkaç harf değişikliğinden ibaret olan isim değişikliklerinin ise hiçbir zaman yöre halkı tarafından benimsenmeyeceği ve eski haliyle daha yüzyıllar boyunca kullanılmaya devam edeceği de bir gerçektir."

    Malum Türkçede hem yörük ve yürük kullanımı var.

    Maalesef yazılı metinlerde ve TDK ilkelerinde ve sözlüğünde, sadece
    yörük kelimesini kullanıyor.

    Halbu ki yedi düvel hatta bütün yabancı ansiklopediler dahil herkes
    bilir ki; yörük kelimesi hakikaten köken olarak yürükten ve yürümekten
    gelir.

    O zaman en doğru kullanım yürük olmalı değil mi?

    Urumeli de malumdur ki yörük diyemez, dilide zaten yörük demeye dönmez
    ve yürük der.

    Demek hangisi doğruymuş ; bildiniz Urumeli şivesiyle yürük doğruymuş.

    Peki TDK'nın yürük kelimesini de kullanması gerekmez miydi?

    Kullanmıyorlarsa ;

    O zaman sormak lazım TDK nın başındakiler mi acaba aslen Türk değil?
    Yoksa hazretler Türkçe mi bilmiyorlar?

    Türk Dilini Köreltme (TDK ) kuruluşu acaba diye kendi kendime
    sorguladığım bu kurumda neden bu olaya bu kavrama biğane.

    Zaten TDK denen kurum, lokal şiveleri yok etti.

    Evet kayı, bayat , çepni vb boy şive farklarını ortaya koymamakla ve
    yok olmalarını sağlamakla acayip cinayet işledi.

    Lokal şiveleri, boy şive farklarını yaşatmaları gerekirken
    aynılaştırdılar.

    Yani bir kültürü yok ettiler.

    Bizimkiler İstanbul şivesiyle konuşurken , Amasya'da komşu çocukları
    bize gülerdi. Hatta babanenemin "-gelin çocuklar gidelim
    derler" ,lafını bile dile dolarlar espiri konusu olurdu. Zira onlar "-
    gelin uşaklar hadi gidek diyolar, derlerdi. Neden her yerde istanbul
    ve kayı şivesi olacak ki . Şahsen ben onların da bu üslubunu özledim.

    Neyse yakında bir yürük , TDK'nın başına geçinciye kadar eleştirlerle
    ve kalemlerle aktif sabır lazım.

    Bu yazının telif hakkı Sürmene Kaymakamı Eyüp Sabri Kartal'a ait olup
    kaynak belirtilmeden alıntılanamaz.

    http://groups.google.com/group/kailar/web/yrk-m-yrk-m-hangi-kullanm-doru
    bağlantısını tıklayın veya bağlantı çalışmazsa tarayıcınızın adres
    çubuğuna kopyalayın.


    Etiketler :
    türkiye kürt türk demokrasi açılım

    Etiketler :
    türkiye kürt türk demokrasi açılım


    Share/Save/Bookmark

    Kaçanik, Kaçenik

    Kaçanik veya Kaçenik ;Yörük veya Yürük üzerine bir değerlendirme ve Nişanyan

    Bu yazının telif hakkı Sürmene Kaymakamı Eyüp Sabri Kartal'a ait olup kaynak belirtilmeden alıntılanamaz.

    Share/Save/Bookmark




    "Yörük" mü "Yürük" mü? Hangi kullanım şekli doğrudur?

    Malum Türkçede; "nomad" anlamına hem "yörük" hem "yürük" kullanımı vardır.

    Peki bunlardan hangi kullanım şekli en doğrusudur?

    Şimdi sözlükleri inceleyelim.

    Ermeni Asıllı Sevan NİŞANYANA göre ise yörük olmak, kötü olmak demektir.

    Aslında hazret Türklüğe dolaylı hakaret olan ve kaynak gösteremeyeceği bu ilk buluşu için hazret yörük demek Türk olmak demek olduğundan büyük bir buluş veya yafta yaparak hayret bir şekilde yörük = "berduş " diyebilmektedir.

    http://www.nisanyansozluk.com/search.asp?w=y%F6r%FCk

    Nişanyanı bizim en ala dilcilere değişmem. Ama onun kaynaksız berduş anlamını yüklemesine bir yörük olarak elbette kabul edemem. Şunu unutmamak lazım Türk kelimesi 1911 e kadar ki eski ingilizce sözlük ve ansiklopedilerde güzel yakışıklı asil ırk anlamları genç taze anlamları veriliken sonraları ahmak , idiot vb anlamlar verilmeye çalışılıyor. Nişanyan bana kaynak gösteremezse bu memlekete ve yörüklerin her birine özür borcu olacak.Berduş'un etimolojik anlamından çok ıstılahi anlamı daha önemlidir. Niyet okumuyorum. Sadece ilk kez, sözlükte yörük için berduş diyor. Niyet okumuyorum, tam aksine onun yazdığını yazıyorum. "Etrak-ı bi-idrak" ;"İdraksız Türkler" demek olup Osmani kültürde tevazuu (kendini alçaltma) vardır. Netekim Osmani'ler Kayılar'lılar kendileri dışındaki her milleti değişik ünvanlarla taltif etti. Mesela ; Ermenilere Millet-i Sadıka , Kürtlere nim-seyyid , Araplara nesli peygamberi veya doğrudan seyyid, rumlara ,siz ne asil milletsiniz bize Kur'an'da bir ayet bile yok size koskoca Rum Suresi var , demişlerdir. Peki siz kimsiniz? deyince biz etrak-ı bi idrak'ız derlerdi. (Ama bu arada imparatorluk idare ederlermiş ,herkese iltifat ederek .) ve necisiniz? denince kendilerini gösterek acizane bendeniz (yani farsça köleniz demek) eşi için de bu da cariyeniz (bu da kadın köleniz) , size ne getirsinler, derlerdi. Bir kavme hadim olan, o kavmin efendisi olur, derlermiş. Bu kullanım el an büyük tüccarlarda da vardır , işler nasıl deseniz? trilyonları çeviren işadamları "fakirhane de idare ediyoruz, işte" diyorlar. Tatarları posta idaresinde , Rumları hariciyede , Ermenileri sanatta , Süryani'leri mali işlerde istihdam etmişler. Nişanyanda sadıkane olsun ben bi idrak olmaya razıyım. Ama sözlüklere sadakat olmadan uydurma açıklamlarla yörüklere berduş diyemez. Onu edebe davet eder "Adem zade biedeb nest, adem nist" derim. Bizden korkulmaz 301 e bende karşıyım. Fikir özgürlüğüne sonuna kadar tarafım ama kabalığa hele atalarıma hakarete asla katlanamam. Edep Yahu der, edebe davet ederim. Bu korkunç olmaksa korkunçluğu kabul ederim.

    Bunu bir türk yapsa ona da aynısını derdim. Ama usta bir dilciyse özür dilemesse asla affetmem. Irkçılık konusuna gelince kafatasçı olmadığımı zaten yazılarımdan anlarsın. Ama kayı, yörük konusuna özel ilgim olduğu doğru. Bu ırkçılıksa , ne diyeyim ondan olsun.

    Şimdi sözlüğe bakalım;

    yörük [ yürük [xvii Men] gezgin, berduş, sabit konutu olmayan < yörü-/yürü- " yürü-

    Şimdi de 1911 deki İngiliz Ansiklopedi Yazarlarının Yazdığına bakalım. İçimizdeki azınlıkları çok severiz . Ama atalarımıza da kaynaksız atmalarınada dayanamayız. Bari komşularınızla beraber yaşamanın hatırına az saygı gösterseniz , olmaz mı? Millet-i Sadıkaya sadakat yaraşır, değil mi?

    see link

    The first Turkish immigration from Asia Minor took place under the Byzantine emperors before the conquest of the country. The first purely Turkish town, Yenije-Vardar, was founded on the ruins of Vardar in 1362. After the capture of Salonica (1430), a strong Turkish population was settled in the city, and similar colonies were founded in Monastir, Ochrida, Serres, Drama and other important places. In many of these towns half or more of the population is still Turkish. A series of military colonies were subsequently established at various points of strategic importance along the principal lines of communication. Before 1360 large numbers of nomad shepherds, or Yuruks, from the district of Konia, in Asia Minor, had settled in the country; their descendants are still known as Konariotes. Further immigration from this region took place from time to time up to the middle of the 18th century.

    After the establishment of the feudal system in 1397 many of the Seljuk noble families came over from Asia Minor; their descendants may be recognized among the beys or Moslem landowners in southern Macedonia .

    At the beginning of the 18th century the Turkish population was very considerable, but since that time it has continuously decreased. A low birth rate, the exhaustion of the male population by military service, and great mortality from epidemics, against which Moslem fatalism takes no pre-cautions, have brought about a decline which has latterly been hastened by emigration

    The Turkish rural population is found in three principal groups:

    Bizim Nişanyan Amca ise ; berduş diyor , ne diyelim , "- Allah" deriz. Ağzı olanın konuşma ,kalemi olanın yazma hakkı var , az edep lazım.

    Adem-i zâde eger bî-edeb est, âdem nist (âdem oğlu eğer ki edepsizdir, âdem değildir.)

    Fark der cism-i benî âdem ü hayvan edeb est(âdem ve hayvan cinslerinin cismindeki fark edeptir)
    Çeşm be küşâ-yı bi-bîn cümle kelâmullâh râ (gözünü aç bak cümle kelamullaha)
    Ayet âyet hemegî ma’nî-i kur’ân edeb est (ayet ayet bütün manası kur’an’ın edeptir)
    Mevlana Celaleddin-i Rumi


    • Edep bir tac imiş nur-i hüda’dan ,Giy ol tacı emin ol her belâdan - Türk atasözleri
    • Eddibu’n-nefse eyyühe’l-ahbabu (nefsinizi edepli kılın ey dostlar) , Turuku’d-dini kulluha edebu' (dinin tüm yolları edeptir) - İslam Atasözü
    • El-fazlu bi’l-edeb, lâ bil asli ve’n-neseb(erdem edeptedir, soy sopta değil) - İslam Atasözü
    • Men lem yüeddibhü’l-ebevan (Ailesinde edeplenmeyenleri) ,Yüeddibhü’l-melevan.(zaman ve koşullar edeplendirir) - İslam Atasözü
    • Bi-edeb ra edeb kerden edeb est (Edepsize edeple karşılık vermek edeptendir) - Pers Atasözü
    • Hadd-i zâtında kim olmazsa edib (edebli) ,Feleğin sillesi eyler te’dib (edeplendirir) Nabi

    Amma ; yürük kelimesine gelince sizin pek çoğunuzun bilmeyeceği bir şeyi millet-i sadıkanın Nişanyanı bilerek enteresan bilgiler vermektedir.Üstelik inanılmaz şekilde, doğruya yakın bilgilere ulaşmaktadır.

    Sayfaarda geçen "Kaçenik" kelimesiyle kıyaslayınız.

    yürük [Tü] yügrük [xi] hızlı, koşucu
    yürük [xix LO] Türk müziğinde hızlı bir tempo
    < yüğür- [viii] hızlı gitmek, koşmak
    ———————
    • Yörük (göçebe) sözcüğüyle karıştırılmamalıdır.

    Kosova'da bulunan "Kaçenik" veya "Kaçanik" hangisi doğru kullanım?

    Kaçenik ' ler yani kaçenik sülalesi (familyası) Kayıların Erdoğmuş karyesinde var..

    Erdemuş da Bayram Ağalarda ve Molla İsiinlerde (Bu teleffuz Antalya Korkuteli yürüklerinde de aynen kullanılır , mahsus Hüseyin demeyip orjinal muhacir teleffuzu İsiin'i kullanıyorum.) bu sülaleden.

    Atalarımız "Kaçenik" derken "çok koşan" anlamına kullanıyorlardı.

    Kaçenik etimolojik olarak "Kaç" ve "Enik" terkibinden oluşuyordu.

    Demek Kaçenik kullanımı oğrudur.

    Erdoğmuş karyesinin en asilleri için bu lakap kullanılırdı.

    Buna benzer kullanımlar Osmanlılarda da vardı.

    Gayri müslimlerden devşirdikleri Yeniçerilerin kahramanlık sıfatları da şöyleydi: "Korkusuz Köpek!" derlerdi.

    Onları devşiren yani zekasına karakterine bakarak beğenerek alan Kayılar kazasının Laları , Acaları , Ağaları , Beyleri idi.

    Kızılderelilerde "korkusuz köpek " "oturan boğa" derler.

    Kızılderelilerin kızıllığı Berring boğazını geçen türklerden olmaları rivayetleriyle konuyu değerlendirirsek

    Kültürler örtüşüyor, demektir.

    Şu enteresandır ki yürük anlamıyla Kaçenik kelimelerinin anlamı örtüşüyor.

    Bana göre bizimkilerden iyi koşucu olur.

    Bunu denemek lazım.

    Mesela Necmi Perekli gibi bizim oranın popüler kahramanları bunun güzel örneğidir.

    Latino hurufuyla yazılan resmi metinlerde ve TDK sözlüğünde, birer bilim adamı olarak yüce Türk dil bilimcilerimiz ise "yörük" kelimesini aşağıdaki şekilde kullanıyorlar.

    Yörük (II) -k'ü
    özel, isim (yörüğü)

    Hayvancılıkla geçinen, genellikle Toroslar'da yaşayan göçebe Türk oymağı.

    Birleşik Sözler

    Yörük çadırı

    Yörük çadırı
    isim

    Yörüklerin iyi korunmuş, kıldan yapılmış, büyük ve geniş çadırı, çatma.

    "yürük" hakkında ise aşağıdaki şekilde bilgi veriyor:

    yürük -ğü
    isim, tarih

    1 . Osmanlı İmparatorluğu'nda otuzar kişilik ocaklar olarak Rumeli'ye yerleştirilen ve savaş zamanlarında geri hizmetlerde çalıştırılan tımarlı asker.
    2 . sıfat Göçebe olan:
    "Fakat göç ve yürük hayatı hareme ve kapalılığa gelmez."- F. R. Atay.

    Birleşik Sözler

    yürük aksakyürük semai

    yürük semai
    isim, müzik

    Türk müziği usullerinden biri, sengin semai.

    yürük aksak -ğı
    isim, müzik

    Aksak usulünün en hareketlisi

    Yani yukardaki alıntıdan da anlaşılacağı üzere ilke olarakta TDK, sadece yörük lafını kabul ediyor. Yürük lafını ise göçebe ve 30 kişilik tımarlı olarak kullanıyor.

    Açıklma:(Bu açıklamanın telif hakkı Kaymakam Eyüp Sabri KARTAL'a aittir. Kaynağın kimliği yazılı belirtilmeden kullanılamaz.)

    Yedi düvel hatta bütün yabancı ansiklopediler dahil herkes bilir ki; yörük kelimesi hakikaten köken olarak yürükten ve yürümekten gelir.

    Aşağıda Wikipedia'dan da bu husus açıklanmıştır..

    O zaman en doğru kullanım yürük olmalı değil mi?

    Peki bizim oraların ahalisi yani Kayılar ahalisi ne der?

    Urumeli de malumdur ki yörük denmez, dedenemez, diyemez, zaten dili de yörük demeye dönmez ve tabii olarak yürük der.

    Şimdi dili inceleyelim.

    İstanbul Türkçesinde (gyani Garbi Türkçede) yürümek mi denir? yoksa yörümek mi denir?

    Tabii ki yürümek denir.

    Peki nerelerde köylüler ve yaşlılar yürümek olarak teleffuz eder?

    Urumeli , de değil mi?

    Oysa Anadolu'nun pek çok yöresinde Çağatay türkçesine uygun olarak yörümek olarak teleffuzu kullanılır?

    Çorum dolaylarında, İç Anadoluda, Konyada ...

    Mesela bir insana İç Anadolu'da Mersin'de Şalpazarında "yürü, git" denmez .

    Şarki Türkçeye uygun olarak "Yörü, get" hemşerim ya! derler.

    Hala da böyle kullanılır.

    Yani Anadolu şivelerine göre; "yörümek"ten "yörük" ibaresini kullanırlar.

    Bu yörelerin şivelerine göre; yörümekten yörük doğrudur.

    Ama İstanbul şivesine göre ise; yürümekten yürük doğrudur.

    Demek İstanbul şivesine göre hangisi doğruymuş ;?

    Bildiniz...

    Urumeli şivesiyle yürümekten yürük doğruymuş.

    TDK'nın İstanbul şivesine uyarak, yürük kelimesini kullanması gerekmez mi?

    Kullanmıyorlarsa o zaman bazı sualler sormak lazım;

    TDK nın başındakiler acaba aslen Türk mü ?

    Yoksa hazretler Türkçe mi bilmiyorlar?

    Malum Ağop Dilaçarlar bu kuruma başkanlık yapmıştı.

    Bu gariplikleri görünce, "yoksa bu kurum "Türk Dilini Köreltme" (TDK ) kurumu mu?" diye kendi kendime sorguluyorum.

    Zaten malum TDK denen kurum, lokal şiveleri yok etti.

    Şimdilerde Azeriler şiveleri yok olmasın diye Türkçe filmlerin altına Azerice dublaj konulması kuralını geitrdi.

    Evet kayı, bayat , çepni vb boy şive farklarını ortaya koymamakla ve yok olmalarını sağlamakla acayip cinayet işledi.

    Lokal şiveleri, boy şive farklarını yaşatmaları gerekirken aynılaştırdılar.

    Yani bir kültürü yok ettiler.

    Bizim aile, Gümüşhacıköy de bile İstanbul şivesiyle konuşurdu.

    Hem de yaşlıları, 90 lıkları bile , İstanbul şivesiyle konuşurdu?

    Ama lokal şiveyle konuşmuyor diye komşu çocukları bizim nenelerin teleffuzuna gülerlerdi.

    Hatta babanenemin "-gelin çocuklar gidelim derler" ,lafını bile dillerine dolarlar espiri ve taklit konusu yaparlardı.

    Zira onlar "-gelin göbeller hadi gidek diyolar", derlerdi.

    Bu arada anti parantez belirtmek lazım; benim bacı İstanbul Bayrampaşa da Manasdır civarından gelme yarı arnavut yarı türk karışımı bir bayanla tanışmış,.

    Bayan Bayrampaşa da Manasdır mahallesi olduğunu toplu olarak oraya göç olduğunu söylemiş.

    Sonra da "sizinkilerin konuşma şivesi nasıldı?"

    "Şöyle derler mi idi?" Gibi sorular sormuş.

    "Yoo bizimkiler öyle konuşmaz dı. ", deyince kadın şaşırmış.

    "Yoksa siz, İstanbul şivesiyle konuşan o asil gruptan mısınız" demiş.

    Evet bu anekdotu buraya almış olalım.

    Neyse neden her yerde İstanbul ve kayı şivesi olacakmış ki .

    Şahsen ben onların O Gümüşhacıköy'ün eski şivelerini özledim.

    Neyse yakında bir yürük , TDK'nın başına geçinciye kadar yapıcı eleştirilerle ve kalemlerle aktif sabır lazım.

    Yörük

    From Wikipedia, the free encyclopedia



    Jump to: navigation, search
    Yörük
    Total population

    n/a

    Regions with significant populations
    Turkey
    Language(s)
    Turkish
    Religion(s)
    Islam
    Related ethnic groups
    Turkish people and other Turkic peoples

    The Yörük (also Yürük) are a Turkish people ultimately of Oghuz descent, some of whom are still nomadic, primarily inhabiting the mountains of the southeast European Balkan peninsula and Anatolia. Their name is generally accepted to derive from the Turkish verb yürü- (yürümek in infinitive), which means "to walk", with the word Yörük designating "those who walk, walkers".[1]

    Contents

    [hide]

    [edit] Yörüks in Europe

    Kailar Yörük baby in traditional Taç from a family today settled in Turkey and which lived for centuries in what is today Greece
    Kailar Yörük baby in traditional Taç from a family today settled in Turkey and which lived for centuries in what is today Greece

    The Yörük to this day appear as a distinct segment of the population of the Republic of Macedonia and Thrace where they settled as early as the 14th century. While today the Yörük are increasingly settled, many of them still maintain their nomadic lifestyle, breeding goats and sheep in the Pindus (Epirus, Greece and southern Albania), Shar (Republic of Macedonia), Pirin, Rhodope (Bulgaria) and Dobrudja. An earlier off-shot of the Yörüks, the Kailars or Kayılar Turks are amongs the first Turkish colonists in Europe, (Kailar being the Turkish name for the newly renamed Greek town of Ptolemaida [2]) formerly inhabited parts of Thessaly and Greek Macedonia. Settled Yörüks could be found until 1923 especially near and in the town of Kozani. The Yörüks are credited with converting in the 18th century to the Muslim religion, after a period of cohabitation, a part of the native Megleno-Romanians or "Meglen-Vlachs" of what is today Greece who in 1923 were expelled by the Greek authorities to Turkey.

    Main areas inhabited by Yörük tribes in Anatolia
    Main areas inhabited by Yörük tribes in Anatolia

    [edit] Yörüks and Sarakatsani

    Their nomadic way of life and the fact that they spread through the Balkans led Arnold van Gennep to try and establish a connection between the Yörüks and the Sarakatsani or Karakachans of Greece. However, the Sarakatsani when for the first time mentioned under this name were already Orthodox Christians and speaking a Greek dialect. While there are no actual linguistic or religious links to the Yörük, there are nevertheless connections and similarities as to the transhumant, nomadic way of life. According to Gennep both of these pastoral ethnic groups may ultimately share a common Turkic ancestry.[3]

    [edit] Kailar Yörüks

    A particular puzzle constitute the above mentioned so-called Kailar Turks, who formerly inhabited parts of Thessaly and Macedonia (especially near the town of Kozani and modern Ptolemaida). These Turks, associated often by scholars with the Yörüks too, whose splinter group they are generally recognised to be, were a group of semi-settled cattle breeders -who adopted Christianity in order to avoid expulsion after Thessaly became part of Greece in 1881[citation needed] respectively Southern Macedonia in 1913. These Kailar Turks are known also by the alternate name of Konariotes. These Konariotes designate themselves also by the Turkish word "Konevi". The Kailar Turks, especially those of the Erdemuş village of Kailar claim descent from what they describe the "noble, sober Yörükhan family" who hail in turn from the so-called Pervaneoğulları 'timariot' according to the Ottoman archives.

    [edit] Yörüks in Anatolia and the Middle East

    Yörük shepherd in the Taurus Mountains.
    Yörük shepherd in the Taurus Mountains.

    The Yörüks of Anatolia are often called by historians and ethnologists by the additional appellative 'Yörük Turcoman' or 'Turkmens'. In Turkey's general parlance today, the terms "Türkmen" and "Yörük" indicate the gradual degrees of preserved attachment with the former semi-nomadic lifestyle of the populations concerned, with the "Türkmen" now leading a fully sedentary life, while keeping parts of their heritage through folklore and traditions, in arts like carpet-weaving, with the continued habit of keeping a yayla house for the summers, sometimes in relation to the Alevi community etc. and with Yörüks maintaining a yet stronger association with nomadism. These names ultimately hint to their Oghuz Turkish roots. The remaining transhumant or "true" Yörüks of today's Anatolian region traditionally use the camel as means of transportation though these are more and more replaced by trucks.

    [edit] Clans, related tribes and off-shots

    Clans closely related to the Yörüks are scattered throughout the Anatolian peninsula and beyond its boundaries, particularly around the chain of Taurus Mountains and further east around the shores of the Caspian sea. Of the Turcomans of Iran, the Yomuts come the closest to the definition of the Yörüks. An interesting offshoot of the Yörük mass are the Tahtadji of the mountainous regions of Western Anatolia who, as their name implies, have been occupied with forestry work and wood craftsmanship for centuries, although they share similar traditions (with markedly matriarchal tones in their society structure) with their other Yörük cousins. The Qashqai people of southern Iran (around Shiraz), and the Chepni of Turkey's Black Sea region are also worthy of mention due to their shared characteristics. A considerable number of the original Turkish population of Northern Cyprus are also of Yörük descent.

    [edit] Gallery

    A Yörük couple near Eğirdir, Turkey



    Lütfullah Kayalar, A bey family of Yörüks of Kailar




    [edit] See also


    [edit] References

    • Brailsford, H.N. Macedonia: Its Races and Their Future. Methuen & Co., London, 1906. Kailar Turks
    • Cribb, Roger. Nomads in Archaeology. Cambridge University Press, 2004. web page
    1. ^ Türk Dil Kurumu - TDK Online Dictionary. yörük, yürük
    2. ^ Ptolemaida.net - History of Ptolemaida web page
    3. ^ Kavadias, Georges B. Pasteurs-Nomades Mediterraneens: Les Saracatsans de Grece. Gauthier-Villars, 1965. page 6, link

    [edit] External links

    Retrieved from "http://en.wikipedia.org/wiki/Y%C3%B6r%C3%BCk"

    Categories: "Related ethnic groups" needing confirmation All articles with unsourced statements Articles with unsourced statements since February 2007 Oghuz Turks Pastoralists Words of Turkish origin

    The 1911 Edition of Encyclopaedia Britannica about Yuruks,

    see link

    The first Turkish immigration from Asia Minor took place under the Byzantine emperors before the conquest of the country. The first purely Turkish town, Yenije-Vardar, was founded on the ruins of Vardar in 1362. After the capture of Salonica (1430), a strong Turkish population was settled in the city, and similar colonies were founded in Monastir, Ochrida, Serres, Drama and other important places. In many of these towns half or more of the population is still Turkish. A series of military colonies were subsequently established at various points of strategic importance along the principal lines of communication. Before 1360 large numbers of nomad shepherds, or Yuruks, from the district of Konia, in Asia Minor, had settled in the country; their descendants are still known as Konariotes. Further immigration from this region took place from time to time up to the middle of the 18th century. After the establishment of the feudal system in 1397 many of the Seljuk noble families came over from Asia Minor; their descendants may be recognized among the beys or Moslem landowners in southern Macedonia. At the beginning of the 18th century the Turkish population was very considerable, but since that time it has continuously decreased. A low birth rate, the exhaustion of the male population by military service, and great mortality from epidemics, against which Moslem fatalism takes no pre-cautions, have brought about a decline which has latterly been hastened by emigration

    The Turkish rural population is found in three principal groups: the most easterly extends from the Mesta to Drama, Pravishta and Orfano, reaching the sea-coast on either side of Kavala, which is partly Turkish, partly Greek. The second, or central group begins on the sea-coast, a little west of the mouth of the Strymon, where a Greek population intervenes, and extends to the north-west along the Kara-Dagh and Belasitza ranges in the direction of Strumnitza, Veles, Shtip and Radovisht. The third, or southern, group is centred around Kailar, an entirely Turkish town, and extends from Lake Ostrovo to Selfije (Servia). The second and third groups are mainly composed of Konariot shepherds. Besides these fairly compact settlements there are numerous isolated Turkish colonies in various parts of the country. The Turkish rural population is quiet, sober and orderly, presenting some of the best characteristics of the race. Apostolos Margaritis 10:44, 2 February 2006 (UTC)

    [edit] H. Brailsford about Kailars

    see link

    The Moslems of Kailar, on the southern verge of what is properly Macedonia, are genuine Osmanli Turks, who are said to have been exiled from Asia Minor in order that they might be isolated. There is also a similar Turkish belt inland from the Aegean in the rich tobacco-growing country between Serres and Drama, but this again is on the fringe (the eastern fringe) of what is properly Macedonia. Elsewhere even the Moslems of the rural districts come within our generalisation. They are either Albanians or Slavs, [2] converted by force or allured by self-interest to Islam, and while politically they form part of the ruling caste, in language, origin, and even in many of their social customs and institutions they do not differ from their Christian countrymen. Apostolos Margaritis 10:44, 2 February 2006 (UTC)

    Kailar or turkish Kayılar are the same in Ottoman writting sistem. Kailar turks came to Rumelia with Kai Tribe (Kayı Boyu) as a kai. Kailar; turkish kai tribe -ler makesplural form. Ottoman family was also from kayı or kai tribe as a yürük. Actually when Rumelia as a Byzantian Empire land were taken by Latin Empire . Even Costantinopolis were taken by Latin Vandals. At that time Byzantiane Emperors wanted to help from yoruk kai tribe lider Osman I Gazi who strucred Ottoman Empire. So that Osman I 's kais (or kailar or kayı-s) were tooked placed to around Vardarriver and Kailar by Byzantian Emperors. Kailar was center for yürük turks. Yurukhans were took placed to Ardamuş(Erdemuş) villiage. Ayyubid Dynisty to Kailar city center. The Moslems of Kailar was moslems alll the time were they were in Rumelia.-- 3210 (T) 19:22, 28 August 2007 (UTC)

    [edit] Total population

    Please find out what the total population is and add to article. Even if it is just an estimate. In that case, write it with a tilde and put "est." in parenthesis. Like so: "~20,000 (est.)" - Pernambuco 00:00, 23 October 2006 (UTC)

    Retrieved from "http://en.wikipedia.org/wiki/Talk:Y%C3%B6r%C3%BCk"

    Mevlevi Ayini-Son Yürük Semai http://www.youtube.com/watch?v=wXh9Ww8xszs

    Semai

    Vikipedi, özgür ansiklopedi


    Git ve: kullan, ara

    Halk şiirinde hecenin sekizli ölçüsü ile koşma biçiminde düzenlenen ve özel bir ezgi ile söylenen şiirlerdir.

    Genellikle en az üç, en fazla beş dörtlükten oluşurlar. Çoğunlukla doğa, güzellik, ayrılık, kavuşma gibi duygusal ve lirik temaları işlerler. Semainin hece ölçüsünün yanında aruz ölçüsü kullanılarak yazılanları da vardır.

    SEMAİ

    Gönül gurbet ele çıkma,
    Ya gelinir ya gelinmez,
    Her dilbere meyil verme,
    Ya sevilir ya sevilmez.


    Yüğrüktür bizim atımız,
    Yardan atlattı zatımız,
    Gurbet elde kıymatımız,
    Ya bilinir ya bilinmez.


    Bahçemizde nar ağacı,
    Kimi tatlı kimi acı,
    Gönüldeki dert ilacı,
    Ya bulunur ya bulunmaz.


    Erzurumlu Emrah

    "http://tr.wikipedia.org/wiki/Semai"'dan alındı

    http://www.youtube.com/watch?v=btfMf-gubLs
    http://www.youtube.com/watch?v=btfMf-gubLs

    Bu da bizim dede efendiden

    Kačanik

    From Wikipedia, the free encyclopedia

    (Redirected from Kaçanik)
    Jump to:navigation, search
    This article needs additional citations for verification.
    Please help improve this article by adding reliable references. Unsourced material may be challenged and removed. (February 2008)
    Kačanik / Качаник
    Kaçanik / Kaçaniku
    Population (2008)
    - Total43,000 (municipality)
    - Density195/km2 (505/sq mi)
    Time zoneCET (UTC+1)

    Kačanik or Kaçanik (Albanian: Kaçanik or Kaçaniku; Serbian: Качаник, Kačanik) is a town and municipality in southern Kosovo[a], in the Uroševac district. The municipality covers an area of 211 km2 (81 sq mi), including the town of Kačanik and 31 villages.[1] It has a population of approximately 43,000. With the exception of eight Roma and 30 Bosniaks[2], the municipality is ethnically homogeneous Kosovo Albanian.[1]

    In September 2005 the pilot municipal unit of Đeneral Janković was established within the Kačanik municipality, holding approximately 10,000 out of the 43,000 total inhabitants.[3]

    Contents

    [hide]

    [edit] History

    An epitaph on a tombstone found in one grave from the 2nd century A.D. proves that inhabited localities existed in this region even in Antiquity. This grave was discovered in the early 1980s during the erection of the Shopping Mall in Kačanik, and now the tombstone is housed within the building of the shopping mall.

    The town was founded by Koxha Sinan Pasha, who erected the town mosque which exists even today, a public kitchen for the poor (imaret), a school near the mosque, two hane (inns similar to caravanserais), one Turkish bath (hammam), the town fortress and a few mills on the Lepenac river.

    Kačanik became known administratively as a town by the end of 16th century, and up to year 1891 it was a part of the Ottoman sanjak (second-level administrative unit) of Üsküb (Skopje), known as "Nahije", which again belonged to the Kosovo Province of the Ottoman Empire. In 1878, Kačanik was intended to become a part of the Principality of Bulgaria according to the Treaty of San Stefano, but per the Treaty of Berlin it was returned to the Ottomans.[4]

    [edit] Economy

    Considering that through Kačanik runs the main roadway that connects Pristina and Skopje, as well as the railway Kosovo Polje-Thesaloniki (constructed in 1879) Kačanik is an important place and a strategic economic focal point.

    The Kačanik municipality is mainly known for the production of construction materials at several area companies. But there are many well cultivated farmlands and areas well suited for the development of farms, apiculture, arboriculture as well as various craftsman and artisans. The area is especially well suited for the development of winter and summer tourism. The area boasts some spectacular views and the downtown is home to a bus station, a small radio station, the remains of a Turkish castle, several streets lined with shops, banks, several large modern restaurants, and a weekly farmers market for produce, livestock and housewares.

    Kačanik has an old tradition in private manufactures, especially when it comes to the production of calcareous stone, wood for construction purposes and other services and artisan skills.

    [edit] Views of Kačanik

    Kačanik from the east.

    A view from Rakoc.

    Kačanik from the west.

    [edit] See also

    [edit] Notes and references

    Notes:

    a. ^ Kosovo is the subject of a territorial dispute between Serbia and the local Albanian majority. The Assembly of Kosovo unilaterally declared its independence on 17 February 2008, a move that is recognised by 62 UN member states and the Republic of China (Taiwan), but not by Serbia which claims it as part of its sovereign territory.

    References:

    1. ^ a b OSCE Mission in Kosovo: Municipal profile of Kačanik, April 2008. Retrieved on 23 October 2008.
    2. ^ OSCE Mission in Kosovo: Municipal profile of Đeneral Janković, April 2008. Retrieved on 23 October 2008.
    3. ^ OSCE Mission in Kosovo: Municipal profile of Đeneral Janković, April 2008. Retrieved on 23 October 2008.
    4. ^ Тосева, Катерина (2008-03-03). "Сан Стефано — непостигнатият идеал" (in Bulgarian). News.bg. http://news.ibox.bg/news/id_359346741. Retrieved on 2008-09-16.

    [edit] External links


    Coordinates: 42°14′48″N 21°15′19″E / 42.24667°N 21.25528°E / 42.24667; 21.25528

    [hide]
    v d e
    Municipalities of Kosovo1
    Map of municipalities of Kosovo
    New Municipalities Đeneral JankovićGračanicaJunikKlokot-VrbovacMamušaPartešRanilug
    1Kosovo declared independence on 17 February 2008, and has been recognized by 62 UN member states as well as the Republic of China (Taiwan), but not by Serbia, which claims it as part of its sovereign territory.


    Sürüm:

    Web tarayıcınızda sayfa düzenleme desteklenmiyor. Sayfaları düzenlemek için Firefox'un veya Internet Explorer'ın yeni bir kopyasını indirin.

    Bu sayfa hakkında son 3 iletileri (toplam 4) - tartışmanın tamamını görüntüle
    18 Kasım 2007; yazan: KARTAL
    Nişanyan ve 1911 eklendi. Nişanyan için edep sözleri eklendi.

    http://groups.google.com/group/kailar/web/yrk-m-yrk-m-hangi-kullanm-doru
    bağlantısını tıklayın veya bağlantı çalışmazsa tarayıcınızın adres
    çubuğuna kopyalayın.
    16 Kasım 2007; yazan: KARTAL
    Bu yazının telif hakkı Sürmene Kaymakamı Eyüp Sabri Kartal'a ait olup
    kaynak belirtilmeden alıntılanamaz.

    "Yörük" mü "Yürük" mü? Hangi kullanım şekli doğrudur?


    Malum Türkçede; "nomad" anlamına hem "yörük" hem "yürük" kullanımı
    vardır.



    Peki bunlardan hangi kullanım şekli en doğrusudur?
    10 Kasım 2007; yazan: KARTAL
    Konuyu oldukça derledim topladım. Gayet güzel bir izah oldu. Herkese
    selamlar, siteye aktif katılımınızı bekleriz ,efendim.
    http://groups.google.com/group/kailar/web/yrk-m-yrk-m-hangi-kullanm-doru
    bağlantısını tıklayın veya bağlantı çalışmazsa tarayıcınızın adres
    çubuğuna kopyalayın.



    Blog Listem