14 Ağustos 2009 Cuma

yörük yürük üzerine kaçanik veya kaçenik ve yer adlarının değişritilmesi merzifon da urumcuk tamamen türk köyü onu da değiştirdiler.

Kaç yerin ismi değiştirildi?
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Bitlis ziyaretinde Güroymak ilçesinin eski adı 'Norşin'i kullanması; Türkiye'de ismi değiştirilen il, ilçe, köy, dere, çay, nehir isimlerini yeniden gündeme taşıdı.
Yazı Boyutu 10 12 14 16
Yapılan araştırmalara göre, Türkiye'de yaklaşık 28 bin kadar yerleşim adı değiştirildi. Bunların 12 binden fazlasını köy adları oluşturuyor. Adı değiştirilen köyler ülke geneline yayılırken; daha çok Doğu Karadeniz ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yoğunlaşıyor.

Türkiye'deki yer adları doğal, sosyal ve kültürel ortamdan etkileniyor. Köy adlarını, Türkçe olanlar ve olmayanlar şeklinde iki gruba ayırmak mümkün. Bu isimlerin önemli bir kısmı 1940 yılından günümüze geçen süreçte değiştirilerek yeni isimler verildi. Bu değiştirme işlemleri hem Türkçe köy adlarında hem de Türkçe olmayanlarda yapıldı.

İsimleri değiştirilen köyler tüm yurda yayılmış olsa da Doğu Karadeniz ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde belirgin bir yoğunlaşma söz konusu. Köylerin yeni isimleri henüz halk tarafından tümüyle benimsenmiş değil. Özellikle orta yaştakiler ile yaşlılar hâlâ eski isimleri kullanmayı tercih ediyor.

Fırat Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Harun Tuncel'in, üniversitenin 'Sosyal Bilimler Dergisi'nde 2000 yılında yayımlanan 'Türkiye'de İsmi Değiştirilen Köyler' başlıklı yazısı, son 50 yılda yapılan değişikliklere ışık tutuyor. 1949 yılında yürürlüğe giren İl İdaresi Kanunu'nun verdiği yasal dayanakla 1957'de kurulan 'Ad Değiştirme İhtisas Komisyonu', 1957 ile 1978 arasında 75 bin civarında yerleşim yeri adını inceleyip 28 bin kadarının ismini değiştirdi. 1965-1970 ve 1975- 1976 arasında doğal yer adlarıyla da ilgilenen komisyon, bunların ise yaklaşık 2 binini değiştirdi.

İçişleri Bakanlığı'nın 1982 yılında yayınladığı 'Köylerimiz' adlı çalışmada 1981 yılına kadar yapılmış olan köy adı değişikliklerinin, ilçeler esas alınarak miktarları tespit edildi. Çalışmanın bu aşamasında 11 bin 931 adı değiştirilen köy listelendi. Bakanlığın arşiv kayıtları incelenerek 1981 yılı sonrasında isim değişikliği yapılan köylerin bir listesi de çıkarıldı. Arşiv çalışmasına göre 1981 yılı sonrasında 280 tane daha köy adı değiştirildi.

TÜRKÇE DAHİ OLSA DEĞİŞTİRİLDİ

Türkiye'de ismi değiştirilen köylerin sayısı 12 binden fazla, bir başka ifadeyle köylerin yüzde 35'inin ismi değiştirildi. İsim değiştirme işlemleri yapılırken en çok dikkat edilen özellik, Türkçe olmayan yahut olmadığı düşünülenler ile karışıklığa sebep olan isimlerin öncelikle ele alınması ve değiştirilmesi oldu.

Doç. Dr. Harun Tuncel'in yazısına göre, birbirlerine yakın mekânlarda bulunan ama aynı adı taşıyan köylerin isimleri de karışıklığa meydan vermemek amacıyla değiştirildi. Aptaldam, Aşıran, Atkafası, Cadı, Çakal, Çürük, Deliler, Domuzağı, Dönek, Haraççı, Hırsızpınar, Hıyar, Kaltaklı, Kansız, Karabelalı, Keçi, Kıllı, Komik, Kötüköy, Kuduzlar, Sinir, Şeytanabat, Zurna gibi anlamları güzel çağrışımlar uyandırmayan, insanları utandıran, gururunu incitici, yahut alay edilmesine fırsat tanıyan kelimelerden oluşan isimler Türkçe dahi olsalar değiştirildi.

Bazı isim değişiklikleri ise mevcut adın yazı diline dönüştürülme çabasıyla sadece bir-iki harf farklılığından ibaret. Şıh kelimesi içerenler şeyh, viranlar ören, ağlar ak, yörükler yürük haline dönüştürüldü. Bunun dışında Kürt, Gürcü, Tatar, Çerkez, Laz, Arap, muhacir gibi kelimeler içeren köy isimleri de bulundukları ortamda bölücülüğe meydan vermemek amacıyla değiştirildi.

Artvin'de köy isimlerinin değiştirilmesi ise çok daha önce 1925 yılında yapıldı. Karadeniz Bölgesi'nde en çok dikkati çeken özellik Trabzon ile Rize arasında kalan alandaki yoğunlaşma. Trabzon ve Rize'de toplam 495 köyün ismi değiştirildi. Bunların 20 tanesi Türkçe, diğerleri Rumca, Lazca, Ermenice, Gürcüce oldukları için değiştirildi.
Diğer yoğunlaşma alanları olarak dikkati çeken Samsun, Kastamonu ve Sakarya çevresinde de ağırlıklı olarak Türkçe isimlerin harf değişiklikleri şeklinde yenileştirmeler söz konusu.

DOĞU'DA ERMENİ, KÜRTÇE VE ARAPÇA İSİMLER DEĞİŞTİRİLDİ

Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da ise Karadeniz Bölgesi'nde olduğu gibi değiştirilen Türkçe köy adları bulunuyor. Fakat çoğunlukla isimler Ermenice, Kürtçe veya Arapça kökenli oldukları için değiştirildi. Doç. Dr. Harun Tuncel, Anadolu'daki inceleme gezileri ve çeşitli çalışmalar sırasında konuya ilişkin olarak yaptıkları soruşturmalar, inceleme ve gözlemlerin, bu isim değişikliklerinin çoğu yerde henüz tümüyle halk tarafından benimsenmiş ve kullanılır olmadığını gösterdiğini belirtiyor.

Özellikle orta yaşlı ve yaşlı olanların hâlâ yerleşim yerlerini eski ismiyle andıklarına dikkat çeken Tuncel, daha çok gençlerin ve çocukların yeni isimleri öncelikli olarak bilip kullandığını ifade ediyor. Bu durumun, yeni isimlerin kullanımının tümüyle yerleşmesi için yeterli sürenin geçmediğini gösterdiğini anlatan Tuncel, eski isimlerin toplumsal hafızadan tümüyle silinmediğine işaret ediyor.

Konunun, halkın ev içinde kullandığı dil, yerel ağız, lehçe ve vurgu özellikleriyle de alakalı olduğuna dikkat çeken Tuncel, şunları ifade etti: "Ancak tüm ülkede yaygın olarak dikkati çeken özellik ise artık yeni isimlerin de bilinir oluşudur. Bunda okuldaki eğitim sırasında, tapu ve nüfus işlemleri gibi çeşitli resmi işlerde yeni isimlerin kullanılmasının da payının olduğu göz ardı edilmemelidir. Ancak eski isimlerin uzunca bir süre daha kullanılmaya devam edeceği kesin görünmektedir. Türkçe olmasına rağmen yazı diline uygun hale getirmek amacıyla yapılan, özellikle birkaç harf değişikliğinden ibaret olan isim değişikliklerinin ise hiçbir zaman yöre halkı tarafından benimsenmeyeceği ve eski haliyle daha yüzyıllar boyunca kullanılmaya devam edeceği de bir gerçektir."

Malum Türkçede hem yörük ve yürük kullanımı var.

Maalesef yazılı metinlerde ve TDK ilkelerinde ve sözlüğünde, sadece
yörük kelimesini kullanıyor.

Halbu ki yedi düvel hatta bütün yabancı ansiklopediler dahil herkes
bilir ki; yörük kelimesi hakikaten köken olarak yürükten ve yürümekten
gelir.

O zaman en doğru kullanım yürük olmalı değil mi?

Urumeli de malumdur ki yörük diyemez, dilide zaten yörük demeye dönmez
ve yürük der.

Demek hangisi doğruymuş ; bildiniz Urumeli şivesiyle yürük doğruymuş.

Peki TDK'nın yürük kelimesini de kullanması gerekmez miydi?

Kullanmıyorlarsa ;

O zaman sormak lazım TDK nın başındakiler mi acaba aslen Türk değil?
Yoksa hazretler Türkçe mi bilmiyorlar?

Türk Dilini Köreltme (TDK ) kuruluşu acaba diye kendi kendime
sorguladığım bu kurumda neden bu olaya bu kavrama biğane.

Zaten TDK denen kurum, lokal şiveleri yok etti.

Evet kayı, bayat , çepni vb boy şive farklarını ortaya koymamakla ve
yok olmalarını sağlamakla acayip cinayet işledi.

Lokal şiveleri, boy şive farklarını yaşatmaları gerekirken
aynılaştırdılar.

Yani bir kültürü yok ettiler.

Bizimkiler İstanbul şivesiyle konuşurken , Amasya'da komşu çocukları
bize gülerdi. Hatta babanenemin "-gelin çocuklar gidelim
derler" ,lafını bile dile dolarlar espiri konusu olurdu. Zira onlar "-
gelin uşaklar hadi gidek diyolar, derlerdi. Neden her yerde istanbul
ve kayı şivesi olacak ki . Şahsen ben onların da bu üslubunu özledim.

Neyse yakında bir yürük , TDK'nın başına geçinciye kadar eleştirlerle
ve kalemlerle aktif sabır lazım.

Bu yazının telif hakkı Sürmene Kaymakamı Eyüp Sabri Kartal'a ait olup
kaynak belirtilmeden alıntılanamaz.

http://groups.google.com/group/kailar/web/yrk-m-yrk-m-hangi-kullanm-doru
bağlantısını tıklayın veya bağlantı çalışmazsa tarayıcınızın adres
çubuğuna kopyalayın.


Etiketler :
türkiye kürt türk demokrasi açılım

Etiketler :
türkiye kürt türk demokrasi açılım


Share/Save/Bookmark

Blog Listem