ARAPÇAYA GREN TÜRKÇE KELMELERN ARAPÇA KURALLARLA ÇOKLUK SEKLLER ÜZERNE Zeki KAYMAZ *
http://www.turkishstudies.net/dergi/cilt1/sayi4/kaymazzeki.pdf
Özet
Arapçada çokluk sekilde pek çok Türkçe kelime vardır ve bunlar Arapçanın
kendi kurallarına göre çokluk sekillerini almıslar ve yeni birer kelime olmuslardır.
Anahtar Kelimeler: Arapça, Türkçe, Çokluk Sekil.
Abstract
In Arabish there are many Turkish words in plural form. Those words are
new words morfologicaly and meaningly to Arabish rules.
Key Words: Arabish, Turkish, Plural Form.
“Bulusat, deyisat, erat, gelirat, gelisat, gidisat” örneklerinde
oldugu gibi Türkiye Türkçesinde Türkçe kökenli bir adın Arapçanın
“-at” çokluk ekiyle kullanıldıgı görülür. Her ne kadar bu kelimeler
için sözlüklerimizde yanlıs sekiller oldugu belirtilmekteyse de tarihî
metinlerimizde agavat “agalar”, begat “beyler”, ilat “iller”, gibi
örneklerin oldugunu da görmekteyiz.
Dilimiz Arapçaya da pek çok kelime vermistir. Bu yazıda
Arapçaya giren Türkçe kelimelerin ne sekilde çokluk yapıldıgı
örneklere dayalı olarak gösterilmeye çalısılacaktır. Örneklerde sadece
Türkçe kelimeler ele alınmıs, Türkçe yoluyla geçen ve bu yüzden
Türkçe olarak kaydedilen yabancı kaynaklı kelimelerin çokluk
sekilleri üzerinde durulmamıstır.
I. Tarihî Olanlar
agadât ( ): “agalar” < aa “aga”
aldasât (): “arkadaslar, bir gruba baglı olanlar” <
yoldas “yoldas”
* Prof. Dr., Ege Üniversitesi Türk Dünyası Arastırmaları Enstitüsü Ögretim Üyesi
Arapçaya Giren Türkçe Kelimelerin Arapça Kurallarla Çokluk
Sekilleri Üzerine
Turkish Studies / Türkoloji Arastırmaları
Volume 2/2 Spring 2007
405
atlab () : “emirlerin özel alayları” < tolb “dolu, bol,
grup”
basavât ( ): “reisler, melikler” < basa “pasa”
bukac (
) : “agzı baglanan, evrak saklama torbaları” <
bukça “bogça”
kalâbık () : “samurdan, gösterisli ve yuvarlak baslıklar” <
kalbak “kalpak”
keslât () : “askerin kısı geçirdigi yerler” < kısla “kısla”
sevâsir ( ):“saskınlıklar, hayretler, karısıklıklar”< sevsere
“sasırmak”
tukât ( ) : “tuglar” < tuh “tug”
vucâkât (
): “asker ocakları” < ocak “ocak”
II. Bugünkü Arapçada
agavât ( ) : “agalar, efendiler” < aa “aga” (Mısır-Cezayir)
alâyât () : “alaylar” < alây “alay” (Suriye-Libya-Cezayir)
amâzek () : “nargilenin marpuçları” < amzek “emzik”
(Suriye-Lübnan-Ürdün)
arabanciye (
): “arabacılar” < arabanci “arabacı” (Suriye)
arânik () : “sicil islerinde örnek belgeler” < urnek “örnek”
(Mısır-Sudan-Cezayir)
atkum () : “takımlar, takım elbiseler” < takım “takım”
(Cezayir)
atrâk () : “Türkler” < turk “Türk” (Cezayir-Mısır vb.)
avâdi ( ) : “odalar” < oda “oda” (Filistin-Suriye)
bakârec (
) : “kahve kaynatmak için kullanılan küçük
madeni kaplar” < bakrac “bakraç” (Suriye-Cezayir)
barâgel () : “bulgur cinsleri” < berol “bulgur” (Suriye)
barâmik () : “parmaklar” < barmak “parmak” (Mısır)
basamât (): “parmak basma isleri” < basma “basma” (Mısır-
Cezayir)
basânîk – bsânek ( ) : “bas örtüleri” < basnuka “baslık”
(Suriye)
basâvât ( ) : “pasalar, vezirler” < bâsâ “pasa” (Mısır-Suriye –
Lübnan- Ürdün-Cezayir)
bavâgîz (
) : “bogazlar” < bûâz “bogaz” (Cezayir)
bayât () : “devlet baskanları” bay “bay” (Tunus)
becâka (
) : “kundura bıçakları” < beçki “bıçkı” (Cezayir)
beam () : “inciden yapılma kolyeler” < beme “bogma”
(Suriye) (Cezayir = buam)
begât () : “beyler” < beg “bey” (Irak)
begavât ( ) : “beyler” < beg “bey” ( Suriye)
Zeki Kaymaz
Turkish Studies / Türkoloji Arastırmaları
Volume 2/2 Spring 2007
406
bekac – bukâc – bokâc (
) : “bohçalar” < bukca-bekce “bohça”
(Mısır-Sudan-Cezayir-Suriye)
belekât () : “bölükler” < belog “bölük” (Suriye-Cezayir)
berâgî – barâgî ( -) : “matkaplar” < burı “burgu” (Mısır-
Suriye-Cezayir)
berglât () : “bulgur taneleri” < berol “bulgur” (Suriye)
besâmik () : “terlikler, pabuçlar” < basmak (Cezayir)
beslikât () :“beslikler”(para) < bislik”beslik” (Cezayir)
beyârek – bayârik () : “bayraklar, sancaklar” < bêrak
“bayrak” (Suriye-Mısır-Cezayir)
buriyât ( ) : “borular” < bûri “boru” (Suriye)
cazmât (
) : “çizmeler” < cazme “çizme” (Suriye)
cgêlât () : “su geçitleri” < cael “çakıl” (Suriye)
cizâm (
) : “çizmeler” < cazma “çizme” (Sudan)
çakalât (
) : “çakallar” < çakal “çakal (Suriye)
çakmayât () : “kuyumcu isleri” < çakmâye “çakma” (Suriye)
çatalât () : “çatallar” < çatal “çatal” (Suriye)
çnâk () : “çanaklar” < çanak “çanak” (Suriye)
çorât ( ) : “altın veya gümüsle çevrili mendiller” < çorâye
“çevre” (Suriye)
çvêvîs ( ) : “çavuslar” < çavîs “çavus” (Suriye)
daât () : “daglar” < da “dag” (Mısır-Cezayir)
dakâmîk ( ) : “tokmaklar” < dokmâk “tokmak” (Mısır)
damârat () : “damarlar” < damar “damar” (Irak)
denomât ( ) : “dönümler, 78 m²’lik yerler” < denom “dönüm”
(Suriye)
Desrât () : “arsız, asırı serbest kadınlar” < desra “tasra”
(Suriye)
desûr ( ) : “kasabalar, köyler” < desra “tasra” (Suriye)
drekât () : “direkler” < drek “direk” (Suriye)
dvenât ( ) : “eldivenler” < dvêne “eldiven” (Suriye)
dvêsek ( ) : “dösekler” < dosak – desak “dösek” (Suriye)
elciye (
) : “elçiler” < elci “elçi” (Mısır)
eldivanât ( ) : “eldivenler” < eldivan “eldiven” (Yemen)
ençkariye (
) : “yeniçeriler” < ençkari “yeniçeri” (Suriye)
erêmgîn () : “armaganlar” < armaan “armagan” (Suriye-
Lübnan-Ürdün)
esâtîk-kesâtîk (-) : “saat zincirleri” < köstek “köstek”
(Mısır)
gazâleg () : “gözlükler” < gezlog “gözlük” (Suriye)
geds () : “ burulmus atlar, beygirler” < gdîs “igdis” (Suriye)
gevêdek ( ) : “sıralar” < gêdek “gedik, sıra” (Suriye)
gizâm (
) : “ayakkabılar” < gezme “çizme” (Mısır)
havâkîn ( ) : “hakanlar” < âkân “hakan” (Cezayir)
havâtîn ( ) : “hanımlar, hatunlar” < âtûn “hatun” (Cezayir)
Arapçaya Giren Türkçe Kelimelerin Arapça Kurallarla Çokluk
Sekilleri Üzerine
Turkish Studies / Türkoloji Arastırmaları
Volume 2/2 Spring 2007
407
havâzîk ( ) : “1. direkler, 2. hileler” < hazuk “kazık” (Mısır)
kabârî () : “köprüler” < kubrî “köprü” (Sudan-Mısır-Cezayir)
kabdâyât ( ی) : “kabadayılar” < kabaday “kabadayı” (Lübnan)
kâdunât () : “kadınlar” < kâdûne “kadın” (Suriye)
kalâtık () : “koltuklar” < kaltok “koltuk” (Suriye)
kamât () : “kamalar” < kama “kama” (Suriye)
kamçât () : “kamçılar” < kamçe “kamçı” (Suriye)
kantarmat ( !) : “kantarmalar” < kantarma (Cezayir)
karâbîç (
) : “kırbaçlar” < kerbaç “kırbaç” (Suriye)
karakûlât (") : “karakollar” < karakûl “karakol” (Cezayir)
kâtât () : “katlar” < kât “kat” (Suriye)
kâterciye ( # ج) : “katırcılar” < kâterci “katırcı” (Suriye)
kavârîg ( ) : “kürekler” < kôrêk “kürek” (Sudan-Mısır)
kavâvîs (% ی) : “hapishane kogusları” < kâvûs “kogus”
(Cezayir)
kavâyik ( ) : “kayıklar” < kâyik “kayık” (Mısır)
kavâyîs ( ) : “kayıslar” < kâyis “kayıs” (Mısır-Cezayir)
kıllkât () : “muhafız birlikleri” < kıllok “kolluk” (Suriye)
kıslakât () : “kıslalar” < kısla “kısla” (Mısır-Cezayir)
kıtânât () : “kaytanlar” < kîtân “kaytan” (Suriye)
kisâl (&) : “kıslalar” < kasla, kusla “kısla” (Cezayir)
knâkât () : “1. konaklar, 2. önemli insanların konutları”
< knâk “konak” (Suriye-Cezayir)
knêdîk () : “1. kundaklar, 2. tüfek kundakları” <
kendak “kundak” (Suriye)
kurekât ( ) : “kürekler” < kôrêk “kürek” (Sudan)
kusâcât ( ج') : “kıskaçlar, penseler” < kusac “kıskaç” (Cezayir)
sarâgi () : “sergiler” < sargi ~ sarki “sergi” (Mısır)
secâkât (
) : “saçaklar, bir seyin kenarları” < secak “saçak”
(Suriye)
senêcek (
) : “sancaklar” < sencak “sancak” (Suriye-
Cezayir)
sereciye (
) : “sürücüler” < sereci “sürücü” (Suriye)
suvvâs (( ش) : “çavuslar” < sâvis “çavus” (Cezayir)
tatâle () : “tatlılar” < tatli “tatlı” (Suriye)
tavâbîr-tvêbîr ( ) : “taburlar,saflar, sıralar” < tâbûr “tabur”
(Suriye-Mısır-Sudan)
tazâlik ( ل
) : “tozluklar” < tuzluk “tozluk” (Cezayir)
tebâsi () : “tepsiler, siniler” < tebsi “tepsi” (Mısır)
tobçiye (
) : “topçu erleri” < tobçi “topçu” (Suriye-Cezayir)
turâdât (+) : “tugralar, turalar” < turâ “tugra” (Cezayir)
tukûm ( ) : “özel amaçlar için kullanılan esyalar toplulugu”
< takım “takım” (Mısır)
tukûme ( ) : “takımlar (elbiseler için)” < takem “takım”
(Suriye-Cezayir)
Zeki Kaymaz
Turkish Studies / Türkoloji Arastırmaları
Volume 2/2 Spring 2007
408
tvâb ( ) : “toplar” < tôb “top” (Suriye)
tvâh ( ) : “tuglar” < to “tug” (Suriye)
urât ( ) : “taburlar, askeri birlikler” < urta “orta” (Mısır-
Cezayir)
uvâd-ivâd ( ) : “odalar” < oda-uda “oda” (Mısır-Suriye-Sudan)
vitâkât () : “çadırlar, otaklar” < vitâk “otak” (Cezayir)
yâkât ( ی) : “yakalar” < yâka “yaka” (Cezayir)
vucakat ( ج) : “ocaklar” < vucak, ucak “ocak” (Cezayir)
yalamik (, ی) : “yelmeler, elbiseler” < yalmak “bir çesit elbise”
(Cezayir)
Sonuç
ncelememize söz konusu olan 102 kelimenin 43’ü +ât
ekiyle, 6’sı çokluk eki olmamakla birlikte +iye ile çokluk yapılmıstır.
Kalanları ise mükesser cem’ vezinleri ile çokluk hale getirilmistir.
Bunlar fevâ’îl(14), fevâ’il(15), fu’ûl(4), fu’âl(3), fi’âl(6), efâ’îl(2), ef’â(1),
ef’ul(1) vezinleridir. Ayrıca 7 kelime de fe’âlî gibi duymaya dayanan
vezinle çokluk yapılmıstır. Arapçadaki Türkçe kelimelerin degisik bir
yansıması olan bu örneklerde yapısal degisiklikler görüldügü gibi
anlam degismeleri de görülmektedir. Günümüz Arapçasında
yukarıdaki kelimelerden baska örnekler bulunacagı da açıktır.
Arapçadaki bu Türkçe kelime hazinesi çesitli yönlerden incelenmeyi
beklemektedir.
Kaynakça
Ates, Ahmed, “Arapça Yazı Dilinde Türkçe Kelimeler (X.Yüzyıla
Kadar)”, Resit Rahmeti Arat çin, TKAE. Yay. ,
Ankara 1966, ss. 26-31.
Ates, Ahmed, “Arapça Yazı Dilinde Türkçe Kelimeler Üzerine Bir
Deneme II, (XI. Yüzyıldan Bugüne Kadar)” Türk
Kültürü Arastırmaları, Yıl II. , Sayı 1-2, Ankara 1965,
ss. 5-25.
Aytaç, Bedrettin. Arap Lehçelerindeki Türkçe Kelimeler, Türk Dünyası
Arastırmaları Vakfı Yayınları, stanbul 1994.
Cheneb, Mohammed Ben, “Cezayir Konusma Dilinde Muhafaza
Edilen Türkçe ve (Türkçe Aracılıgı le Gelen) Farsça
Kelimeler”, (Çeviren : Ahmed Ates), TDAY-Belleten
1966, s.157-213.
Duhman, Muhammed Ahmed, Dictionary of Historical Mamluk’s
Words and Expressions, Dar al-Fikr, Damaskus-
Syria 1990.
Arapçaya Giren Türkçe Kelimelerin Arapça Kurallarla Çokluk
Sekilleri Üzerine
Turkish Studies / Türkoloji Arastırmaları
Volume 2/2 Spring 2007
409
Halasi-Kun, T. The Ottoman Elements in the Syrian Dialects II,
Archivum Ottomanicum, Tomus V, Anno 1973.
Mütevelli, Ahmet Fuat. “Arap Halk Dilinde Türkçe Kelimeler”, Türk
Halk Edebiyatında ve Folklorunda Yeni Görüsler II,
Konya Kültür ve Turizm Dernegi Yayınları, Konya
1985.
Türk ve Yunan Edebiyatında Mübadele - Benzerlikler ve Farklar
-
http://www.herkulmillas.com/index.php?option=com_content&view=article&id=186%3Atuerk-ve-yunan-edebiyatnda-muebadele-benzerlikler-ve-farklar-&catid=63%3Aki...
1 yıl önce
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder